Anasayfa / Hile ve Suistimal Denetimi / ŞİRKETLERDE BELGEDE SAHTECİLİK YOLUYLA YAPILAN YOLSUZLUKLAR/Abdullah ÇAVUŞ/Hile ve Suistimal Denetimleri Uzmanı

ŞİRKETLERDE BELGEDE SAHTECİLİK YOLUYLA YAPILAN YOLSUZLUKLAR/Abdullah ÇAVUŞ/Hile ve Suistimal Denetimleri Uzmanı

ŞİRKETLERDE BELGEDE SAHTECİLİK YOLUYLA YAPILAN YOLSUZLUKLAR

Abdullah ÇAVUŞ/Hile ve Suistimal Denetimleri Uzmanı

Daha önceki yazılarımızda şirketlerde; firma sahiplerinden, profesyonel CEO/Genel Müdürlerine ve her kademedeki çalışanlarına kadar  bir çok kişi tarafından yolsuzluk olayları yaşandığı açıklamıştık.

Bu yazımızda şirket yolsuzluklarında başvurulan yöntemlerden BELGEDE SAHTECİLİK konusuna değineceğiz.

Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre BELGE; Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman olarak tanımlanmıştır.

Şirket içinde yolsuzluk gerçekleştirilirken bazı resmi belgelerin (kimlik cüzdanı, pasaport gibi) fotokopilerinin, sahtelerinin, suçun işlenmesinde araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Şirket içi yolsuzluklarda evraklar, masraf listeleri, faturalar, tahsilat ve tediye makbuzları sahte olarak üretilmekte ve yolsuzluğun gizlenmesi aşamasında bu belgeler kullanılmaktadır.

Belgelerin sahtelerinin üretilmesi esnasında bilgisayar teknolojileri, son sistem yazıcılar ve yeni matbaacılık ve baskı teknikleri kullanılmakta çoğu zaman gerçeğinden ayırt etmenin çıplak gözle mümkün olmadığı belgeler ortaya çıkarılmaktadır.

Belgede sahtecilik suçu RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK VE ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK suçları diye ikiye ayrılmaktadır.

Kanunda resmi belge kavramı tanımlanmamış, kavramın tanımı ve açıklanması doktrin ve içtihada bırakılmıştır.
Resmi belgenin temel unsurları doktrinde;
1-Kamu görevlisi tarafından düzenlenmesi,
2-Görevi gereği düzenlenmesi,
3-Öngörülmüşse, usul ve şekil kurallarına uyulması, şeklinde açıklanmaktadır.

Özel belge; içeriği hukuka ve ahlaka aykırı bulunmayan ve bir kamu görevlisinin görevi nedeniyle düzenlemediği belgelerdir. Başka deyişle, belge vasfını taşıyan ve resmi belgeler dışında kalan yazılı evrak, özel belge olarak kabul edilir.

Özel belgeler, resmi belgeler kadar olmasa da kanıt niteliği taşımaları ve hukuki sonuç doğurmaları nedeniyle hukuki işlemlerde güven duyulması gereken ve bu nedenle korumaya değer belgelerdir.

Özel belgeler de resmi belgeler gibi kanıt gücü ve hukuken sonuç doğurma yeteneği bulunan belgelerdir. Fakat özel belgeler daha çok bireyler arasındaki ilişkilerle ilgili ve etkileri sınırlı bulunduğu gibi, resmi belgelerde olduğu gibi içeriğinin doğru olduğunu değil, salt bir belge olarak gerçek olduğunu göstermesi nedeniyle korunması gereken belgelerdendir. Bu nedenle resmi belgelere nazaran kanıt değeri ve hukuken öneminin daha az oluşu karşısında suçun oluşması için de kullanılmış olması zorunlu görülmüştür.

Resmi belgede sahtecilik işlendiğinde, özel sahte belge ise kullanıldığında suç kabul edilmektedir. Bütün bu özelliklerine karşın, özel belgelerin kanıt değerlerine olan toplumsal güvenin korunmasında bir zorunluluk bulunmaktadır. Bu bakımdan, özel belgede sahtecilik suçuyla korunan yarar da resmi belgede sahtecilik suçuyla aynı olup, KAMU GÜVENİDİR.

1- Resmi Belgede Sahtecilik:

Belgelerde sahtecilik suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda topluma karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmiştir. Kamu güvenliğine karşı işlenen suçlar bölümünde resmi belgede sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Gerçeği olduğundan farklı şekilde göstermeyi ifade eden belgede sahtecilik suçunun kamuda yarattığı belgelere güvensizlik etkisi önemlidir.

Resmi belgede sahtecilik suçu, her ne kadar ceza kanunumuzda ayrı düzenlenmemiş olmakla beraber, düzenlenen belgenin türü açısından özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, özel belgenin suretlerinde sahtecilik ve resmi belgenin suretlerinde sahtecilik olarak dörde ayrılabilir. Düzenleyen kişi bakımından bir ayırım yapılacak olursa, kamu görevlileri tarafından işlenen belgede sahtecilik suçu ile diğer kişiler tarafından işlenen belgede sahtecilik suçu olarak ikiye ayrılabilir.

Ceza kanunu sistematiğine göre resmi belgede sahtecilik suçunu inceleyecek olursak; Resmi belgede sahtecilik suçunun işlenebilmesi için öncelikle bir belge olmalıdır. Ortada yazılı bir belge yoksa bu suçtan söz edebilmek mümkün olmayacaktır. Belgenin anlaşılır bir içeriğe sahip olması suçun unsurlarındandır. Yani üzerindeki yazının anlaşılamadığı bir belge ile de bu suç işlenemez. Ayrıca belgenin bir amacının olması gerekir. Hiçbir amaca hizmet etmeyen bir belge ile de bu suç işlenemez.

Kanun koyucu resmi belgede sahtecilik suçu için belgenin Türkçe düzenlenmesi şartını aramamıştır. Bu sebeple yabancı dilde düzenlenen bir belge ile de bu suç işlenmiş olabilir. Ayrıca belgelerin geçerlilik taşıyabilmesi için üzerlerinde imza, mühür veya bunların yerine geçen bir işaret bulunmalıdır. İmzasız, mühürsüz veya bunların yerine geçen bir işaretin bulunmadığı bir belgenin geçerli olması da mümkün değildir.

Kısaca özetleyecek olursak resmi belgede sahtecilik suçu için,

a-Belge yazılı olmalıdır:

Ortada yazılı bir belge yoksa belgede sahtecilik suçu da yoktur. Ancak yazının kalıcı olması şart değildir. Silinebilir bir yazı belge niteliğini değiştirmez. Ayrıca belgenin ille de kağıda yazılı olması şartı da yoktur. Taşınabilir bez, levha v.b. bir materyalin üzerindeki yazı da belge niteliği taşıyabilir. Okunma şeklinin da bir önemi yoktur. Örneğin görme engellilerin kullandığı kabartma harflerle dokunularak okunan yazılar da belge kapsamındadır.

b-Belgenin dili önemli değildir:

Sadece Türkçe belgelerle bu suçun işlenebileceğine dair kanun bir şart getirmediğinden her dildeki belge ile bu suç işlenmiş olabilir.

c- Belgenin düzenleyicisi bulunmalıdır:

Belgeyi düzenleyenin imzası, mührü veya imza veya mühür yerine geçen bir işaretin olması gerekir. Yazının belirli bir kişiye aidiyetinin tespit edilmesi halinde bu kişinin gerçek ya da hayal ürünü olması suç açısından bir önem taşımaz. Gerçekte olmayan bir daire başkanının ismi yazılarak imzalana belge ile resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş kabul edilir.

d- Yazının içeriği olmalıdır:

Yazının bir amacı olmalıdır. Hiçbir amaca hizmet etmeyen bir belge ile de bu suç işlenemez. Resmi belgede sahtecilik suçu işlenmesi için bir amaç bulunmalıdır.

2- Özel Belgede Sahtecilik:

Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre BELGE; Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., vesika, doküman olarak tanımlanmıştır.

Özel belge; içeriği hukuka ve ahlaka aykırı bulunmayan ve bir kamu görevlisinin görevi nedeniyle düzenlemediği belgelerdir. Başka deyişle, belge vasfını taşıyan ve resmi belgeler dışında kalan yazılı evrak, özel belge olarak kabul edilir.

Özel belgeler, resmi belgeler kadar olmasa da kanıt niteliği taşımaları ve hukuki sonuç doğurmaları nedeniyle hukuki işlemlerde güven duyulması gereken ve bu nedenle korumaya değer belgelerdir.

Özel belgeler de resmi belgeler gibi kanıt gücü ve hukuken sonuç doğurma yeteneği bulunan belgelerdir. Fakat özel belgeler daha çok bireyler arasındaki ilişkilerle ilgili ve etkileri sınırlı bulunduğu gibi, resmi belgelerde olduğu gibi içeriğinin doğru olduğunu değil, salt bir belge olarak gerçek olduğunu göstermesi nedeniyle korunması gereken belgelerdendir.

Şirket içinde yolsuzluk gerçekleştirilirken bazı resmi belgelerin (kimlik cüzdanı, pasaport gibi) fotokopilerinin, sahtelerinin, suçun işlenmesinde araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Şirket içi yolsuzluklarda evraklar, masraf listeleri, faturalar, tahsilat ve tediye makbuzları sahte olarak üretilmekte ve yolsuzluğun gizlenmesi aşamasında bu belgeler kullanılmaktadır.

5237 sayılı Kanunun 207. maddesi ile; mülga 765 sayılı Kanunun ; 328, 344, 345, 346 ve 353. maddelerdeki özel belgede sahtecilik veya sahte özel belgeyi kullanma niteliğindeki eylemler kapsam içerisine alınmıştır

5237 sayılı T.C.K.’nın 207. maddesinde özel belgede sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Özel belgede sahtecilik ile bir kamu kuruluşu tarafından düzenlenmese bile hukuken korunmaya değer olan bütün belgeler kastedilmektedir. Kanuna göre resmi belge ile özel belge arasında suçun unsurları ve verilecek ceza miktarı açısından bir fark olmayıp her ikisi de kamunun vicdanını aynı şekilde yaralamakta olduğu kabul edilmiştir.

Özel belgelerin kanıtlanma kuvveti resmi belge kadar olmasa bile hukuki işlem doğurması, bazı hak veya menfaatlerinin kazanılıp kaybedilmesinde rol oynaması mümkündür.

Özel belgeler resmi belgeler gibi standart formatlarda olmayabilir. Ancak içerik olarak genelde özel belgelerde birbirlerine benzerlik gösterir.

Maddenin birinci fıkrasında özel belgeyi sahte olarak düzenlemek veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek suretiyle kullanmak, ikinci fıkrasında ise bir sahte özel belgeyi bu özelliklerini bilerek kullanmak şeklinde suç tanımı yapılmıştır.

Yani özel belgede sahtecilik suçu kısaca şunlardır:

a-Bir özel belgeyi sahte düzenlemek

b- Gerçek bir özel belgeyi değiştirmek

c- Sahte bir özel belgeyi bilerek kullanmak

3- Bazı Sahtecilik Örnekleri

a -Vekaletname Sahteciliği:

Vekaletname, bir şirket veya şahıs tarafından bir diğer şahıs veya şirkete verilen ve noter tarafından onaylanan temsil etme, adına işlem yapma yetkisi belgesi olarak tanımlanabilir. Bir kişi noterden onaylı bir vekaletname ile vekaletnamenin içeriğindeki yetkilere bağlı olarak kefillik hariç her türlü işlemi gerçekleştirebilir.

Genelde sahte vekaletnameler üç türlüdür.

– Bütünü ile noter kaşeleri ve imzaları da sahte olmak üzere vekaletname düzenlenebilir.

– Sahte kimlik ve belgelerle gerçek bir notere vekaletname hazırlatılır.

– Gerçek bir vekaletnamede tahrifat yapılır. Genelde para çekme, gayrı menkul satma gibi yetkiler eklenmeye çalışılır.

Şirketlerdeki yolsuzlukları araştıran yolsuzluk denetçilerinin sık karşılaştığı sahte belge türlerinden birisi olan vekaletnameler de mutlaka noterden teyit etmek, imza karşılaştırmaları ve kimlik doğrulamaları yapmak gerekir. Vekaletnameler; vekalet veren vekili azletmedikçe veya vekalet veren ölmedikçe geçerlidir.

Vekaletname süreli ise üzerinde belirtilen süre dolmuş ise kendiliğinden geçerliliğini yitirir. Ancak Türk Ticaret Kanunu’ndaki genel zamanaşımı hükümlerine paralel olarak 10 yıldan daha uzun süre önce alınmış vekalet ile işlem yapılmaz. Şirketlerde vekalet yolsuzluklarının önüne geçmek kısa vadede mümkün gözükmediğinden bu hususta titizlik göstermek yerinde olacaktır.

b-Teminat Mektubu Sahteciliği:

Sahte teminat mektupları genelde benzer kağıtlar kullanılarak banka çalışanlarının sahte imzaları ve kaşeleri ile hazırlanır. Bazen kaliteli fotokopi makineleri kullanılarak renkli fotokopi ile çoğaltılabilir. Şirket yolsuzluklarında vekaletnameler kadar sık görülen sahte belgelerdendir.

Teminat mektubu sahte düzenlenerek şirkete ait mal ve hizmetler satılır. Gerçekte bu mal hizmetler teminat mektubu veren firmanın üzerinden satılarak nakde dönüştürülür. Daha sonra firmaya ulaşmak mümkün olmaz veya firma iflasını açıklar.

Teminat mektubunun kontrolü de aynen vekaletnamenin notere sorulması gibi ilgili bankaya sorularak öğrenilebilir. Ancak teminat mektupları yurtdışındaki bankalara ait ise teyit edilmesinde sıkıntılar çıkabilir. Örneğin İsviçre bankaları bu tip hususlarda adli makamlar hariç hiç kimseye bilgi vermemektedirler.

Teminat mektupları ticari hayatta güven sağladığından işlemler teminat mektubuna istinaden çok daha kolay gerçekleştirilmektedir. Bu sebeple alınan tüm teminat mektuplarının şirketi yolsuzluklar açısından inceleyen yolsuzluk denetçisi tarafından teyidi yapılmalıdır.

c- Faks ve e-mail Aracılığı İle Gönderilen Evraklarda Sahtecilik:

Faks ve e-mail aracılığı ile gönderilen belgelerde sahtecilikler yapılmakta böylece bu evraklar aracılığı ile işletmede yolsuzluk gerçekleştirilmektedir. Genelde faks ve e-mail ile gönderilen belgelerin çıktıları üzerindeki imza ve kaşelerin gerçek olup olmadığının tespiti zor olduğundan bu yola başvurulmaktadır. Gönderilen faks numarası kontrol edilse bile, imzanın sağlıklı bir kontrolünün yapılamaması nedeniyle faks evrakları ile işlem yapılmaması gerekir. İşlemin aciliyetine binaen işlem üst yönetimin onayı ile gerçekleştirilmiş ise belgenin aslı daha sonra mutlaka istenmelidir. Ticari hayatta uzun süre çalışılan müşteriler için faks ve e-mail onayları ile işlem yapıldığı çok sık görülmektedir. Hacker adı verilen bilgisayar korsanları kolaylıkla e-mail adreslerini ele geçirebilmektedirler.

4- Belgelerde Sahtecilik Yöntemleri:

Şirket yolsuzluklarında belgelerde sahtecilik fiilleri çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. En çok kullanılan yöntemler sürşarj, ilave, yakma/yırtma/lekeleme ve silme/kazıma olarak sıralanabilir.

Bunlar;

a- Külli Sahtecilik

Külli sahtecilikle gerçeği, orjinali veya benzeri alınmamış bir belge sahte tarih ve sayılı olarak tamamen sıfırdan oluşturulur. Elbette tip belgeleri meydana getirmek oldukça zordur. Genelde bir diploma, ehliyet, pasaport veya evlenme cüzdanı vb. doldurulması da bu tip sahtecilik türlerine örnektir. Başka birisinin kimliği, pasaportu veya ehliyeti kullanılmak yetine boş bir kimlik, pasaport veya ehliyet hayali olarak doldurulabilir.

b- Kısmi Sahtecilik

Gerçekte var olan bir belge üzerinde fotoğraf veya içerik değiştirilerek sahtecilik gerçekleştirilir. Başka birisinin kimliği, pasaportu veya ehliyeti kullanılarak gerçekleştirilen sahtecilik türüdür. Bu gerçek belge üzerinde silinti, kazıntı, ilave ve çıkartmalar yapılarak istenilen sonuca ulaşılmaya çalışılır. Bir senet, bir tahsilat veya tediye makbuzu üzerindeki rakamın, tarihin veya imzanın değiştirilmesi de bu tip sahteciliklere örnektir.

c- Sürşarj

Herhangi bir harf, rakam veya işaret üzerinde değişiklik yaparak, belgeyi manipüle etme işlemidir. Örneğin (1) bir rakamı dörde (4), (3) üç rakamı sekize(8) dönüştürülebilir. Benzer şekilde harflerde de (S) se harfi şe harfine(Ş), (C) ce harfi o harfine (O) anlaşılmayacak şekilde değiştirilebilir.

d- İlave

Bu yöntemde de harf ve rakamların başına veya sonuna yeni harf veya rakamlar eklenir. Örneğin (100) yüz rakamına bir nokta ve üç sıfır ilave edilerek (100.000) yüz bin rakamı elde edilebilir. Benzer şekilde harflerde de Beş Milyon yazısı On Beş Milyon şeklinde yazının başına On ibaresi eklenebilir. Kriminal inceleme laboratuarında özel bir makine aracılığıyla bu tip eklemeler siyah diğer bilgiler ise beyaz olacak şekilde birkaç dakika içerisinde ayrılabilmektedir. Yani teknoloji bu tip çıplak gözle ayırt edilemeyecek ilaveleri hemen tespit edebilmektedirler.

e-Yakma, Yırtma, Lekeleme

Bu teknikte belgenin üzerinde yakma, yırtma veya lekeleme gibi işlemler gerçekleştirilerek belgenin bir kısmının gizlenmesi veya okunmaz hale getirilmesi esastır. Böylece belgenin geriye kalan kısmı kullanılarak istenilen amaca ulaşılmaya çalışılır. Örneğin kimlikte yapılan tahrifat “kimlik pantolonla beraber yıkanmış ama TC kimlik numarası okunuyor” gibi söylemlerle kullanılmaya çalışılır.

f-Silme /Kazıma

Bu yöntemde de harf ve rakamların başında veya sonunda yer alan harf veya rakamlar silinerek veya kazınarak yok edilir. İlave yönteminin tam tersidir. Örneğin (3.500.000) üç milyon beş yüz bin rakamının başındaki 3 rakamı silinerek (500.000) beş yüz bin rakamı elde edilebilir. Benzer şekilde harflerde de On Beş Milyon yazısı Beş Milyon şekline getirilerek yazının başındaki On ibaresi silinebilir.

Hakkında admin

Check Also

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK / Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü-02.11.2023

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü (02.11.2023) KOOPERATİF; “ortak ekonomik, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×