Anasayfa / Manşet / 765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA SAYILAN YOLSUZLUK SUÇLARI/Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi

765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA SAYILAN YOLSUZLUK SUÇLARI/Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi

765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA SAYILAN YOLSUZLUK SUÇLARI

Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi

Kamu görevlileri tarafından yapılan yolsuzluklar ile ilgili olarak Türk Ceza Kanununda yolsuzluk yada hukuka aykırı davranışlar sonucu menfaat  temini ile ilgili yasaklar ve fiiller aşağıda ki gibidir.

1-Basit Zimmet:

Türk Ceza Kanunun 202. Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre  Basit Zimmet “Görevi sebebiyle kendisine tevdi olunan veya muhafaza denetim ve sorumluluğu altında bulunan para veya para yerine geçen evrak veya senetleri  veya diğer malları zimmetine geçiren memura altı aydan on iki aya kadar ağır hapis ve meydana gelen zararın bir misli kadar  ağır para cezası verilir.” denmektedir.

Kısaca madde de geçen şeylerin memur tarafından yasalara aykırı şekilde mal edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır.

2-Nitelikli Zimmet:

Türk Ceza Kanunun 202.  Maddesinin 2. Fıkrasında tanımlanmıştır. Buna göre:”önceki madde de ki zimmet suçu dairesini atlatacak ve fiilin açığa çıkmasını çıkmamasını sağlayacak her türlü  hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenmiş ise faile on iki yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis ve meydana gelen zararın üç misli kadar ağır para cezası verilir.” denilmektedir.

3-Zimmete Sebebiyet Verme:

TCK” nun 203.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:” Görevi sebebiyle kendisine tevdi olunan veya muhafaza, denetim veya sorumluluğu altında bulunan para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları zimmetine geçiren memura denetim görevini ihmal ederek neden olunması veya zimmetin artmasının mümkün kılınmasıdır.” Denilmektedir.

4-Devlet  Alım Satımına Fesat Karıştırma:

TCK” nun 205. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre: “Bir kimse Türkiye Cumhuriyeti hesabına olarak almaya veya satmaya yahut  yapmaya memur olduğu her nevi eşyanın alım veya satımında veya pahasında veya miktarında veya yapmasında fesat karıştırarak  her ne suretle olursa olsun irtikap eylerse on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası ile cezalandırılır ve zarar  kendisine ödettirilir.” Denilmektedir.

5-Devlet  Alım ve Satımında Ticaret:

TCK”nun 208. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:”  Devlet memurlarından her kim idaresine ve nezaretine memur oldukları işlerde Devlet için az veya çok eşya veya malzeme alım veya satımında gizli veya aşikar gerek doğrudan doğruya kendisi ,gerek başkası vasıtasıyla  veya ortaklık suretiyle kendi kazancı için ticaret eder veya imalat veya inşaatı götürü bir şekilde deruhte edenlere ortak olursa üç seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasıyla cezalandırılır. Eğer bu alışverişte komisyon alınır yahut nakit veya meskukat mübadelesinde kazanç sağlanırsa ağır hapis cezası beş seneden az olamaz.” Denilmektedir.

6-İrtikap:

TCK “nun 209. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;” Memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanmak suretiyle,kendisine veya başkasına haksız olarak para verilmesine veya sair menfaatler sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına, bir kimseyi icbar eden memura alı yıldan az olmamak üzere ağır para cezası verilir.

Yukarıda ki fıkra yazılı cürüm ikna suretiyle işlenirse faile dört yıldan altı yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Memur kanunen almaması gereken diğerinin hatasından yararlanarak almış bulunursa iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.” Denilmektedir.

7-Rüşvet:

Türk Ceza  Kanunun 211-219 maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelerin birlikte değerlendirilmesi sonucu rüşvet suçunun, Basit Rüşvet ve Nitelikli Rüşvet olarak ikiye ayrıldığı görülmektedir.

Bu maddelere göre rüşvet verme suçu iki türlü olarak ortaya çıkmaktadır. Birincisi görevin yasalar aykırı bir şekilde kötüye kullanılması, ikincisi ise şahısların yasalara uygun isteklerinin yerine getirilmesi  için rüşvet istenilmesidir.

Hukuk literatüründe rüşvet kavramı “Ceza tatbikatında memur sayılan bir kimsenin görevine giren bir iş için kendisi tarafından icbar, ikna veya iğfal şeklinde hareket baki olmaksızın, kanunen yapmaya mecbur olduğu şeyi yapmak veya yapmamak, kanunen yapmamaya mecbur olduğu şeyi yapmak veya yapmamak için, kanunen verilmesi icap etmeyen bir para veya mal alınması veya herhangi bir menfaat temin etmesi, yahut para, mal veya menfaat temin etmesi, yahut para, mal veya menfaat hakkında taahhüt veya teminat kabul eylemesidir.” Şeklinde tanımlanmaktadır.

8-Yetkili olmadığı bir işi yapacağı kanaatı uyandırarak menfaat temini:

TCK”nun 218. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:”Görevine girmeyen ve yapılması veya yapılmaması hususunda yetkili olmadığı bir işi yapacağı kanaati uyandırarak menfaat temin eden bir memura bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.” denilmektedir.

9-Keyfi ve sert muamele:

TCK”nun 228. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:”Devlet memurlarından her kim bir şahıs veya memur hakkında memuriyetine ait vazifeyi su istimal ile kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka bir surette keyfi muamele yapar veya yapılmasını emreder veya ettirirse altı aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu muamelede hususi maksat veya siyasi saik veya sebep mevcut ise üçte birden yarıya kadar artırılır.”Denilmektedir.

10-Görevi İhmal:

TCK”nun 230. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:” Hangi nedenle olursa olsun, memuriyet görevini yapmada savsama ve gecikme gösteren veya üstünün yasaya göre verdiği buyrukları geçerli bir neden olmadan yapmayan memur üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Bu savsama veya gecikmeden  veya üstün yasal buyruklarını yapmamış olmaktan devletçe bir zarar meydana gelmişse derecesine göre altı aydan  üç yıla kadar hapis cezası ile birlikte süreli olarak veya temelli memuriyetten men cezasına hükümolunur.

Her iki durumda da memurun verilen buyruğu geciktirmesinden veya verilen buyruğu yapmamasından , kişiler herhangi bir zarara uğramışsa bu zarar ayrıca ödettirilir.”denilmektedir.

11-Görevi kötüye kullanma:

TCK”nun 240. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:”Yasada yazılı hallerden başka hangi nedenle olursa olsun, görevini kötüye kullanan memur derecesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapse mahkum olur.” Denilmektedir.

12-Resmi Artırma-Eksiltme Hile Karıştırmak :

Türk Ceza Kanunun 366. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Her kim hükümet hesabına olarak icra kılınan müzayede ve münakasada şiddet veya tehdit ile veya hediye vait ve itasıyla veya sair menfaatler teminiyle veya gizli ittifak yahut sair hileli vasıtalar ile rekabeti men veya ihlal yahut müzayede ve münakasada pey sürenleri çekilmeye sevk ederse üç aydan bir seneye kadar hapse mahkum olur.

Eğer fail kanunen veya hükümet tarafından müzayede veya münakasaya memur olan kimse ise bir seneden üç seneye kadar hapse mahkum olur” denilmektedir.

13-Mal Artırma ve Eksiltmesine Hile Karıştırmak :

Türk Ceza Kanunun 367. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “gerek resmi daireler marifetiyle ve gerekse halk arasında bil müzayede alınıp satılarak, yahut kiraya verilip alınacak  mal ve mülklerin müzayedesindeki yukarıdaki madde de gösterilen suretlerden biriyle rekabeti men veya ihlal yahut müzayedeye pey sürenleri çekilmeye mecbur edenler bir aydan üç aya kadar hapse mahkum olur.

14-Çıkar Karşılığı İhaleden ve Eksiltmeden  Çekilmek:

Türk Ceza Kanunun 368. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; bir kimse kendisine veya başkasına vaat  olunmuş para veya sair menfaat mukabilinde müzayedeye veya münakasaya devamdan istinkar suretiyle resmi müzayedeye fesat karıştırsa altı aya kadar hapse mahkum olur.

Yukarıda zikir edilenlerin dışında yolsuzluklar noktasında TCK’nın 339-357. Maddelerinde belgelerde sahtekarlık suçları açıklanmıştır. Bu maddelere göre de memurların kamunun güven duyduğu belgelerde sahtekarlık yaparak çıkar sağlamaları söz konusu olabilmektedir.

Bunların dışında Türk Ceza Kanunun 503-504-505. Maddelerinde Dolandırıcılık  ve Hileli Dolandırıcılık Suçları düzenlenmiştir.

Hakkında admin

Check Also

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK / Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü-02.11.2023

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü (02.11.2023) KOOPERATİF; “ortak ekonomik, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×