ZORUNLU BAĞIMSIZ DENETİM KAPSAMI DIŞINDA KALAN FİRMALARIN 100 MİLYON LİRA ÜZERİNDE KREDİ TALEPLERİNDE DÜZENLENECEK BDDK RAPORU
Abdullah ÇAVUŞ/Bağımsız Denetçiler Derneği Başkanı (27.06.2020)
BDDK tarafından çıkarılan Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’te 2019 yılında yapılan değişiklikler sonucu Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdindeki en güncel bilgilere göre 100 milyon TL ve üzerinde KREDİ TALEBİ olan firmalardan kredi tahsis aşamasında Bağımsız Denetim Kuruluşlarından alınma GÜVENCE RAPORU istenilmektedir. (Mad 11/A-ç)
Kredi veren banka ve finans kuruluşları için bu kredilerden elde edecekleri faiz geliri daha önemli olan husus bu kredilerin geri dönüşümünün sağlanmış olmasıdır. Bunun için kredi verenler açısından işletmelerin ekonomik yapılarının iyi ve doğru analizi büyük önem taşımaktadır. Bunun yanında geri dönüşümü temin edecek diğer alternatif teminat alma usullerine de başvurulduğu görülmektedir.
Firmaların kredi talebi ile birlikte sundukları HESAP DURUM BELGELERİ genellikle bankaların Finansal Analiz Uzmanlarınca değerlendirilmekte ve formüle edilmiş RASYO lardan hareketle kredibilite konusunda değerlendirmeler yapılmaktadır.
Bununla birlikte bankalar kredi talebinde kendilerine sunulan finansal tablolardaki bilgilerin doğruluğunu kendi çalışanları kanalı ile her zaman doğrulama imkânına sahip değillerdir. Bu eksikliklerini firmalar hakkında yapılan güvenilirlik araştırmasına konu değişik mali istihbarat bilgileri ile doldurmaya çalışmaktadırlar.
Buna rağmen batık ticari kredilerin önüne bu yolla geçmek ve riski azaltmak her zaman mümkün olmamaktadır.
Son yıllarda bağımsız denetim alanında yapılan hukuki düzenlemeler sonucu finansal tablo analizlerinin yanında bu tablolarda yer alan verilerin doğruluğunu belirlenmiş olan uluslararası standartlar çerçevesinde araştıran Bağımsız Denetim Kuruluşları kurulmuştur.
Bağımsız Denetim; Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanması olarak tanımlanmaktadır.
Bağımsız Denetim Kuruluşları tarafından düzenlenen raporların mevzuat a uygunluğu ve doğruluğu ülkemizdeki otorite kuruluş olan Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından düzenli aralıklarla denetlenmektedir.
Bununla birlikte Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca yazılan MAKUL GÜVENCE RAPORLARI nın doğruluğundan hukuki sorumlulukları da bulunmaktadır.
Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 44. Maddesinde Denetimlerde sorumluluk konusu düzenlenmiştir. Anılan maddenin ilk fıkrası yazılan raporun doğruluğu ile ilgili denetim firmasının hukuki sorumluluğuna ilişkin düzenleme aynen aşağıdaki gibidir.
MADDE 44 – (1) Denetim raporlarının TDS’ye aykırı olması ile bu raporlardaki bilgi ve kanaatlerin yanlış, eksik ve yanıltıcı olması nedeniyle doğabilecek zararlardan, denetim kuruluşları ve denetçiler ayrı ayrı hukuken sorumludurlar.
6102 sayılı TTK(Yeni TTK)’nın Denetçilerin Sorumluluğu başlıklı 554. maddesi uyarınca, şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kusurlu hareket ettikleri durumda denetim yaptığı şirketle birlikte ortaklarına ve alacaklılara karşı da sorumlu tutulmaktadır.
Diğer taraftan 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun(KGK) Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname(KHK)’nin Denetimden Doğan Sorumluluk başlıklı 24. Maddesinde; bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçilerin, hazırladıkları denetim raporlarının denetim standartlarına aykırı olması ve bu raporlardaki yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler nedeniyle doğabilecek zararlardan hukuken sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Aynı maddede, denetçilerin kusurlu davranışlarından dolayı meydana gelecek zararlardan sorumlu oldukları belirtildiği gibi bağımsız denetim kuruluşlarının ve bağımsız denetçilerin verdikleri bu zararları gidermek için genel şartlarını Hazine Müsteşarlığı’nın belirleyeceği bir sigorta yaptırmak zorunluluğu da bulunmaktadır.
Anılan nedenlerle tüm dünyada da olduğu gibi ülkemizde de Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca düzenlenmiş olan raporlardan aşağıdaki kişi ve kurumlar güvenerek faydalanmaktadırlar.
Aşağıdakilere doğru ve güvenilir bilgi sağlamak için bağımsız denetim gereklidir:
1-Şirket Yönetimi
2-Hissedarlar
3-Çalışanlar
4-Kredi Verenler
5-Yatırımcılar
6- Kamu kurumları (BDDK, SPK)
Bağımsız denetimin, hem denetlenen firmaya, hem de kamuya ve devlete yararları söz konusudur.
1-Yönetime doğru bilgi akışı sağlar.
2-Yönetime mali tablolarla ilgili olarak tahmin ve analiz yapmasında, geleceğe ait sağlıklı kararlar almasında yardımcı olur.
3-Finansal tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını gösterir.
4-İşletme yönetimi ve çalışanlarının hile yapmasının önlenmesine yardımcı olur.
5-Bağımsız denetimden geçmiş mali tablolar ile işletmenin düşük maliyetli finansman bulması kolaylaşır.
6-Bağımsız dış denetimden geçen bir şirkette tüm ortakların haklan daha iyi korunmuş olur.
I- BANKALARCA KREDİ VERİLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK:
Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’te 2019 yılında birden fazla değişiklik yapılmıştır.
Bunlar;
- 19/2/2019 tarih ve 30691 sayılı sayılı resmi gazetede yayınlanan değişiklik
- 16/8/2019 tarih ve 30860 sayılı sayılı resmi gazetede yayınlanan değişiklik
Yönetmelikte esas itibariyle 3 konuda düzenleme yapılmıştır.
1- 2 milyon liraya kadar kredi taleplerinde hesap durum belgesi veya bunun yerine geçecek finansal tablolar istenilmemektedir.
2- 2 milyon lira ile 100 milyon lira arasında kredi taleplerinde hesap durum belgesi veya bunun yerine geçecek finansal tablolar istenilmektedir. Keza bu tabloların doğruluğu içeriği yönetmelik ekinde 3 nolu ek olarak verilen rapora uygun bir rapor ve bu raporun yanında yönetmelik ekinde bulunan ANALİZ TABLOSUNUN doldurulması istenilmektedir.
Ek 3 te içeriği belirlenmiş olan Rapor ve ve Analiz tablosu YMM veya SMMM ler tarafından yazılmakta ve doğruluğu konusunda GÜVENCE de bu kişiler tarafından verilmektedir.
3- 100 milyon liranın üzerindeki kredi taleplerinde ise Güvence Raporu ve bunun yanında yönetmelikte içeriği belirlenmiş olan ve formatı yönetmelik ekinde bulanan ANALİZ TABLOSU nun KGK resmi siciline kayıtlı Bağımsız Denetim firmalarınca düzenlenmesi ve onaylanması istenilmektedir.
Konuya ilişkin değerlendirmelerimiz aşağıda detaylı olarak yapılmaktadır.
II- 100 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE KREDİ TALEP EDENLERE İLİŞKİN DÜZENLENECEK BDDK RAPORU:
2019 yılında yapılan ilk değişiklik ile 2 milyon lira ile 100 milyon lira arasında kredi talebinde bulunan firmalardan istenilecek belgeler ve bu belgelerin doğruluğunun teyidi konusunda yetkilendirilecek olan kişilerin 3568 sayılı kanundan yetki almış olan kişiler olacağı ve bu kişiler tarafından finansal tablolar zerinde yapılacak denetimler konusunda düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.
2 milyon lira ile 100 milyon lira arasında kredi taleplerinde hesap durum belgesi veya bunun yerine geçecek finansal tablolar istenilmektedir. Keza bu tabloların doğruluğu içeriği yönetmelik ekinde 3 nolu ek olarak verilen rapora uygun bir rapor ve bu raporun yanında yönetmelik ekinde bulunan ANALİZ TABLOSUNUN doldurulması istenilmektedir.
16.08.2019 tarihinde yapılan ikinci değişiklik ile yönetmeliğin Bankalarca alınması zorunlu olan ilave belgeler başlıklı 11/A maddesi yeniden düzenlenmiş olup 100 Milyon liranın üzerindeki kredi taleplerinde Bağımsız Denetim kuruluşlarınca düzenlenmesi gereken GÜVENCE RAPORU konusunda özel düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.
Anılan yönetmelik değişikliklerinde muğlak kalan bazı hususlar bulunmaktadır.
Bunun temel nedeninin düzenleme yapılırken zorunlu bağımsız denetim hadleri ve zorunlu bağımsız denetim raporuna ilişkin yasal süreç ile anılan yönetmelik arasında açık ve sarih bir ilişki kurulmamış olması olarak ortaya çıkmaktadır.
Yada yönetmelik hazırlayıcıları 100 milyon liranın üzerindeki kredi talebinde bulunan firmaların zorunlu denetim kapsamında olabileceğini öngörmüş olabilirler diye düşünüyorum.
Oysa 100 milyon liranın altında kredi talep eden firmalardan bazıları zorunlu denetim kapsamında olabileceği gibi, 100 milyon liranın üzerinde kredi talep eden firmalardan bazıları zorunlu bağımsız denetim kapsamında olmayabilmektedir.
Şöyle ki; yönetmelik hükümleri gereği bağlı ve iştirak şirketleri ile böyle olmasa bile başka işletmelerin tek başına kontrolünde olmayan ancak müşterek kontrol edilen bir işletme olanlardan, müşterek kontrol eden işletmelerin kredi talepleri topluca dikkate alınmaktadır.
Dolaysıyla bu kapsamdaki işletmelerin hasılat, aktif büyüklük ve çalışan sayılarına ilişkin zorunlu denetim hadlerinin üzerinde kalamayabilmektedir.
Sonuç olarak zorunlu bağımsız denetim kapsamında olmayan işletmelerin 100 milyon liranın üzerindeki kredi taleplerinde yönetmeliğin 11/A-ç maddesi uyarınca istenilen GÜVENCE RAPORU aşağıda detaylı olarak açıklanan bağımsız denetim süreçleri sonucunda düzenlenen Bağımsız Denetim Raporu gibi değerlendirilemeyecektir.
Bağımsız denetim yılı geçtikten sonra bağımsız denetim teknikleri ve mevzuatı çerçevesinde düzenlenecek güvence raporu ancak ve ancak ŞARTLI MAKUL GÜVENCE RAPORU olabilecektir.
Çünkü finansal tablolardaki önemli aktif kalemler arasında bulunan ve GÜVENCE RAPORUNDAKİ GÖRÜŞÜ etkileyecek olan STOK ve KASA sayımının geriye doğru yapılması mümkün bulunmamaktadır.
100 milyonun üzerinde kredi talebinde bulunan ve zorunlu denetim kapsamı dışında olan firmaların CARİ YIL içerisinde yukarıda yer alan prosedüre uygun olarak genel kurul yaparak bağımsız denetim firmaların seçmeleri halinde cari yıl sonrası yapılacak olan denetimler için belirsizlikten kaynaklı sorunlar ortadan kalkacaktır kanaatindeyim.
Bu tür krediler kısa vadeli krediler olamayacağı gibi yönetmelik hükümleri gereği; bağımsız denetim raporlarının kredi ilişkisinin devam ettiği sürece her yıl hesap dönemini izleyen altı ay içinde alınmasına devam olunulacaktır.
Bunun için bu kapsamdaki firmaların ihtiyari olarak bağımsız denetim yaptırmaları ve bununla ilgili cari yıl içinde genel kurul yaparak denetçilerini seçmeleri belirsizlikten kaynaklı sorunu tamamen ortadan kaldıracaktır.
Yönetmelik hükümleri gereği bankacılık sektöründeki toplam riski talep edilen kredi dahil, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdindeki en güncel bilgilere göre 100 milyon TL ve üzerinde olan bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki kredi müşterilerinden, kredi tahsis aşamasında istenilen belgeler aşağıdaki gibidir.
1-Hesap Durum Belgesi veya bunun yerine geçecek olan belgeler (mad 8 ve 9)
2-Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartları çerçevesinde hazırlanmış ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmiş en güncel haliyle varsa konsolide, yoksa konsolide olmayan finansal tabloları (mad 11-A)
3-Finansal tablolarda yer verilen bilgilerden hareketle hazırlanacak ve bağımsız denetim kuruluşunun güvence raporunu içeren yönetmelik Ek-4’te örneği verilen analiz tablosunun (mad 11-A)
4-Anonim ortaklık olanlardan, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 3/1/2014 tarihli ve 28871 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’nde yer alan kurumsal yönetim ilkelerine uyum raporu (mad 11-A)
Bankalarca alınması zorunludur.
Kurumsal Yönetim Tebliğine tabi olmayan anonim ortaklıklar açısından hazırlanacak rapor, kurumsal yönetim ilkelerinden; yönetim kurulunun işlevi, faaliyet esasları ve yönetim kurulu üyelerine ve üst düzey yöneticilere sağlanacak mali haklara ilişkin ilkeler bakımından Kurumsal Yönetim Tebliğinde yer alan hükümler kıyasen dikkate alınmak suretiyle ve anılan Tebliğe uygun şekilde hazırlanır.
Yukarıda sayılan finansal tabloların, Ek-4’te verilen analiz tablosunun ve kurumsal yönetim ilkeleri uyum raporunun, kredi ilişkisinin devam ettiği sürece her yıl hesap dönemini izleyen altı ay içinde alınmasına devam olunur.
Tekrar etmek gerekirse; İlk etapta bakıldığında 100 milyon liranın üzerinde kredi kullanan şirketlerin zorunlu bağımsız denetim haddi olan 70 milyon ciro ve 35 milyon aktif büyüklük hadlerini aşmış olacağı öngörülmüş olsa da uygulamada zorunlu bağımsız denetim hadlerini aşmayan firmalar bulunduğu görülmektedir.
Bağımsız Denetim ve denetim süreçleri Türk Ticaret kanunu ile 660 sayılı KGK kurulmasına ilişkin KHK ve ikincil düzenlemelerle detaylı olarak belirlenmiştir.
Bilindiği üzere Bağımsız Denetim ; Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanması olarak tanımlanmaktadır.
Bağımsız denetim firmasının seçimi ve denetim süreçlerine ilişkin bazı temel süreçler ise aşağıdaki gibidir.
- Bağımsız Denetim Kuruluşunun denetimin yapılacağı cari yıl içinde yapılacak olan şirket genel kurulunda seçilmesi
- Bu seçimden hareketle denetime ilişkin karşılıklı sözleşme akdedilmesi
- Bu seçime ilişkin genel kurul kararının ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesi
- Denetim yapılacak cari yıl sonunda stok sayımlarının denetim firması ile birlikte yapılması
- Denetim yapılacak cari yıl sonunda Kasa sayımlarının denetim firması ile birlikte yapılması
- Kurumlar vergisi beyannamesi sonrası kesinleşen finansal tablolardaki aktif ve pasif değerler ile ilgili doğrulma teyitleri yapılması
- VUK hükümlerine göre çıkarılan finansal tabloların denetim esnasında UFRS ye dönüşümlerinin yapılması
- Denetim standartlarında istenilen hususlar doğrultusunda çalışmalar yapılması
Vb. bir takım denetim süreç ve denetimleri sonucu Bağımsız Denetim Raporu düzenlenmektedir.
Bağımsız denetçi, görüşüne esas olan sonuçlara ulaşabilmek ve yeterli bağımsız denetim kanıtı toplayabilmek için çeşitli bağımsız denetim tekniklerinden yararlanır.
1- Fiziki inceleme tekniği : Kalemlerin varlığını onaylamak için kullanılır. Örneğin; stokların mevcudiyeti, maaş alan personelin mevcudiyeti, işletme faaliyetleri.
2- Doğrulama tekniği : Doğrulama, sunulan bilgilerin veya var olan şartların dolaysız olarak üçüncü kişilerden teyit edilme sürecidir. Denetlenen işletmenin alacakları, borçları ve banka mevduatları ile ilgili olarak doğrulama işlemine başvurulur.
3-Yeniden hesaplama tekniği : Yeniden hesaplama, belge ve kayıtların matematiksel olarak doğru olduğunun kontrol edilmesini ifade eder.Yeniden hesaplama tekniği faiz tahakkukları gibi çeşitli tahakkuklar, belirli muhasebe kayıtlarının özetleri ve müşteri tarafından yapılan hesaplamaların denetimi için uygun bir yöntemdir.
4- Belge inceleme tekniği : Belge inceleme, kağıt ortamında, elektronik ortamda veya diğer ortamlarda tutulan, iç veya dış kaynaklı kayıt ve belgelerin incelenmesini ifade eder. Fatura, makbuz, sözleşme veya iptal edilen çekler gibi belgeler incelenirken belge inceleme tekniği uygun bir yöntemdir.
5-Bilgi toplama (soruşturma) tekniği : Bilgi toplama, işletme içinde veya işletme dışında, finansal veya finansal olmayan bilgilerin, bilgili kişilerden elde edilmesini ifade eder ve yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Diğer teknikler ile desteklenen soruşturma tekniği eğer sorular en doğru bilgiye sahip insana sorulursa çok daha fazla ikna edici denetim kanıtı sağlar.
6-Analitik inceleme tekniği : Analitik inceleme teknikleri, finansal ve finansal olmayan verilerin kendi içindeki ve aralarındaki rasyonel ilişkilere dayanarak finansal bilgilerin değerlendirilmesini ifade eder.
Bu denetim işlemi karşılaştırmalar, oran analizleri, karşılıklı hesaplar arasında ilişki kurma gibi işlemlerden oluşur.
Sonuç olarak mevzuat hükümleri gereği zorunlu bağımsız denetimin olmazsa olmaz iki koşulu bulunmaktadır.
- Cari Yıl içinde yapılacak olan genel kurulda denetçinin seçilmesi ve ilanı
- Denetim yılı sonundaki Kasa ve Stok sayımlarında Denetçilerinde hazır bulunması
Bu ve yukarıda sayılan prosedürlerin tamamı zorunlu denetim kapsamında yapılan denetimlerde uygulanmaktadır.
Sonuç olarak firma tarafından çıkarılan Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi bu şekilde mümkün olabilmektedir.
Yönetmelik gereği ZORUNLU BAĞIMSIZ DENETİM KAPSAMINDA olan firmalar ile ilgili olarak Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik hükümleri gereği istenilen finansal bilgiler anılan Bağımsız Denetim Raporundaki bilgilerden hareketle hazırlanarak Bağımsız denetim kuruluşunca onaylanmaktadır.
Zorunlu bağımsız denetim kapsamındaki firmalar tarafından BDDK yönetmeliği uyarınca verilecek olan belgeler aşağıdaki gibidir.
1-Zorunlu Bağımsız Denetim raporu (bu rapor aynı zamanda hesap durum belgesi yerine geçmektedir.)
Bağımsız denetim ile ilgili olarak KGK tarafından yayınlanmış bulunan UFR ve Denetim Standartları kapsamındaki tüm düzenlemelere uygun olarak hazırlanmış ve süresi içinde KGK sistemine yüklenilmiş olan BAĞIMSIZ DENETİM RAPORU.
2-Bu rapordan hareketle hazırlanan yönetmelik ek 4 şekli verilen finansal analiz tablosu
3-Anonim Şirketler için SPK Kurumsal Yönetim İlkeleri Tebliğine göre düzenlenecek Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Raporu
Verilmesi yeterli olacaktır.
Zorunlu Bağımsız Denetim Dışında kalan firmalar hakkında Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca düzenlenmesi istenilen raporlarda yönetmelik hükümleri gereği Uluslararası Finansal Raporlama ve Denetim Standartlarına uygunluk aranılıyor olsa bile yukarıda birkaç kez değinildiği üzere Bağımsız Denetime ilişkin firma seçimi, ilanı ve cari yıl sonunda kasa ve stok sayımı yapılmadan düzenlenecek olan raporun adının ŞARTLI MAKUL GÜVENCE RAPORU olması gerektiğini düşünmekteyim.
Burada ki çelişki gibi duran hususun giderilmesi için iştirak, bağlı ortaklık veya yönetmelikteki hüküm gereği aynı kişilere ait diğer şirketlerin toplam kredi limitlerinin 100 milyonun üzerinde olması halinde zorunlu denetim hadlerine bağlı kalınmaksızın kredi talebinde bulunan tüm firmaların zorunlu bağımsız denetime tabi olması ve ilgili cari yıl içerisinde Bağımsız Denetçilerini seçmeleri sağlanmalıdır.
Yada BDDK’nın cari yıl geçtikten sonra istenilen bu nedenle stok ve kasa sayımı yapılamadığı için bir yanı eksik kalan BAĞISMZIZ DENETİM RAPORU yada anılan yönetmelikteki adı ile GÜVENCE RAPORUNUNN içeriği konusunda 100 milyon liraya kadar kredi talebinde SMM ve YMM ler tarafından düzenlenmesi istenilen yönetmelik ekindeki bulunan ek 3 teki rapor gibi açık sarih bir düzenleme yapması gerektiğini düşünmekteyim.
Son olarak belirsizliğin giderilmesi amacıyla BDDK tarafından sınırlı Bağımsız Denetimlerle ilgili aşağıda isim ve numaraları verilen standartlar ile ilişki kurulmasına yönelik düzenlemeler de yapılabilecektir.
1- 3000 nolu GÜVENCE STANDARTLARI
2-2410 nolu SINIRLI DENETİM STANDARTI
3- 2400 NOLU TARİHÎ FİNANSAL TABLOLARIN SINIRLI BAĞIMSIZ DENETİMİ