Abdullah ÇAVUŞ – BİLGİ & DENEYİM PAYLAŞIM PORTALI “Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Öğrenmeye çalışıyorum ve Öğretmeyi seviyorum” Konfüçyüs
İlgili Yazılar
XYZ KUŞAĞI DERKEN C KUŞAĞI HAYIRLI OLSUN…!
ABDULLAH ÇAVUŞ (23.03.2019)
X,Y,Z KUŞAĞI DERKEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM SONUCU C KUŞAĞIMIZ OLDU
Son 50 yılda teknolojide meydana gelen hızlı gelişmelerle birlikte internet sayesinde KÜRESEL KÖY haline gelen dünyamızda bilgiye kolay ulaşmanın yanında kültürler arası iletişimde yaşanmış ve bunun sonucunda kuşaklar arası geçişlerde aynı hızla gerçekleşmiştir.
Günümüzde Dijital dönüşüm hızlı ve kaçınılmaz bir şekilde devam ediyor.
Ben bilmem GOOGLE bilir döneminden, kişilerarası iletişimi kolaylaştıran FACEBOOK, İNSTEGRAM, TWİTTER, LİNK İN vb bir sürü sosyal medya oluşumları hayatımıza girmiş olup gençler buradaki trendlere göre yaşam şekillerini ve davranışlarını belirlemektedir.
Sürekli değişen ve gelişen dijital dünyada bir değer yaratmak ve aynı anda bu değere sahip olmak için büyük bir mücadele var.
Dünya bugün;
– Gezegenlere seyahat,
– Roketle seyahat,
– Yapay zeka,
– Robotların yönettiği dünya,
– Endüstri 4.0,
– Otonom araçlar,
– Uçan otomobiller,
– 1200 Km hızla seyahati sağlayacak hyperlooplar,
– Yeni enerji kaynakları ve uzun süre depolanması,
– İnsan beynine ve vücuduna çiplerin yerleştirilmesi,
– Yaşamın uzaması,
– Doktorların ve hukukçuların yerini yapay zeka ile donatılmış akıllı süper bilgisayarların veya robotların alması,
– 3D yazıcılarla insan vücudu için organ üretimi,
– Akıllı kentler,
– Toprak gerektirmeyen çiftliklerin kurulması,
– Başka gezegenlerde kolonilerin kurulması,
gibi konularını konuşuyor.
Teknolojik gelişmelerle dolu 50 yıl gibi kısa bir süre içerisinde X, Y VE Z KUŞAĞI derken bugünlerde C KUŞAĞINDAN söz etmeye başlamış durumdayız.
Peki nedir bu kuşaklar?
1- X kuşağı ortalama 1965-1979 yılları arasında doğanlardır ve kısmen dijital çağa biraz geç kalmış kuşaktır.
Buna göre en yaşlısı 53, en genci 39 yaşında olan bir nesilden bahsediyoruz. Bu nesil çevresine uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, sadık, çalışmaya önem veren bir kuşak olarak tanımlanmaktadır. İş yaşamında çalışma saatlerine uyumlu, belli bir çalışmadan sonra terfi edebileceğini düşünen bu nesil, birçok icada ise şahitlik yapmıştır. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinasıyla açmış, transistörlü radyoyu görmüş, tüplü televizyondan siyah beyaz dünya kupası izlemiş X kuşağı teknolojik anlamda da ciddi bir dönüşüm yaşamıştır.
2- Y kuşağı 1980-1999 yılları arasında doğan, Türkiye’de ve dünyada dijital değişimleri sırtlayan, dijitalin bir bakıma öncüsü olan insanlar çoğunlukla bu kuşaktadır.
Y neslinin en yaşlısı 33, en genci ise 14 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor.
Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır. Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da bir gerçek. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanıyor.
3- Z kuşağı 2000 yılı ve sonrasında doğanlar için kullanılır. Doğarken dijitalle tanışma fırsatı elde etmişlerdir. Ebeveynlerin sıkışınca eline iPad vb. vererek susturduğu küçük çocuklar da, okulda Candy Crush, Clash of Clans gibi populer mobil oyunların muhabbetini yapan ortaokul çocukları da bu kuşağa dahildir. Teknolojiyi küçüklükten başlayarak hayatın her aşamasında etkin kullanacakları için aynı anda birden fazla iş yapabilme becerisinin ileride gelişebileceği tahmin ediliyor.
İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad´ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir.
4- C kuşağı ise bu 3 kuşağın dijital düşünebilen ve onu hayatına dahil edebilen bireylerini kapsayan bir kuşaktır. Bu kuşak, internetle sosyalleşmeyi benimserken, dijital çağın getirdiği hız ve hemencilik ile beklemeye karşı tahammülünü yitirmiştir. Örneğin 1 hafta onlar için çok uzun bir süredir.
İsmindeki ‘C’ harfi ‘tüketici’ (consumer), ‘bağlantıda’ (connected) ve ‘içerik’ (content) kavramlarından yola çıkarak verilmiş. Hatta ‘iletişim kuran’ (communicating), ‘bilgisayarlı’ (computerized) ve ‘tıklayan’ (clicking) gibi anlamların da ‘C’ harfince kapsandığı öne sürülüyor
C kuşağının daha önce kuşakları ayırmak için kullandığımız doğum yılı/yaş gibi bir ayrımı bulunmadığını belirtelim. Her yaş C kuşağına dahil olabilir. C kuşağı yaratıcı, bağlanmaya ve topluluk içinde yer almaya istekli, internet ile oldukça ilgili kişilerden oluşuyor. Özellikle genç neslin internet ile iç içe olması, Y kuşağının %80 gibi ciddi bir oranının C kuşağına dahil olmasına sebep oluyor.
C kuşağını biraz da rakamlar ile inceleyelim.
1- C kuşağının %67’si kendi fotoğraf ve videolarını sosyal ağlarında paylaşıyor.
2- C kuşağı trendleri takip ediyor ve gelecekte nelerin popüler olacağınında söz sahibi.
3- C kuşağı için karar verme bir takım çalışması. %85’i satın alma tercihlerini gerçekleştirirken, akranlarının tercihlerini izliyor ve etkileniyor.
4- Sosyal medyayı oldukça sıkı takip ediyorlar. C kuşağının %65’i sosyal medya profillerini günlük olarak güncelliyor.
5-C kuşağının yine %91 gibi çok ciddi bir oranı telefonuyla birlikte yaşıyor ve telefonları yanında uyuyor.
6- Youtube’a oldukça ilgi gösteren kuşak, Youtube videolarını tam ekran izliyor. Bu aslında bu kuşağa hitap etmek isteyen markaların geleneksel reklamlara oldukça büyük bütçeler ayırmak yerine Youtube Adwords’e yönelmeleri için oldukça iyi bir veri. Aynı zamanda Youtube’a akıllı telefonlarından bağlanma oranı %80.
7-C kuşağı ilgi alanları hakkında konuşmaya önem veriyor ve %39’u eğer kendi ilgi alanlarına ilgiliyse reklamlardan rahatsız olmuyor.
Her geçen gün sosyal medya kullanıcılarının daha da arttığını düşünürsek C kuşağı yeni kişileri de bünyesine alarak büyümeye devam edecek
8- Sadece okumuyorlar, kendi hikayelerini oluşturuyor, paylaşıyor, paylaşılır olmasını sağlıyorlar. Yeni uygulamaları, sosyal medya ağlarını deniyorlar, gerek görüyorlarsa kolayca adapte oluyorlar.
9-Bu kuşağın bireyleri de istediği etkiyi sağlayabilmek için neyi hangi ağdan ve nasıl paylaşması gerektiğini iyi biliyor, memnuniyetini de eleştirisini de paylaşmaktan çekinmiyor.
10- Birbirlerine ve internete neredeyse kesintisiz bağlılar. TV izlerken örneğin Twitter’da, Snapchat’te veya diğer sosyal ağlarda da etkin olabilme yani ‘Second Screen’ kavramı tam da bu kuşak için söylenmiş bir söz diyebiliriz.
11- C kuşağı özellikle sosyal medyada ilgi alanları özelinde topluluklara katılarak aktif iletişim kuruyor. Kendilerine göre eksik olan ve yapılması gereken şeyler için topluluklar oluşturuyorlar.
SONUÇ:
Son 40 yıl içinde dünyamızda meydana gelen hızlı dönüşümler sonucu XYZ KUŞAĞI ile tanıştık.
2000 yılından sonra meydana gelen DİJİTAL DÖNÜŞÜM sonucunda ise C KUŞAĞI ortaya çıktı.
Ülkelerin geleceğinde C kuşağı önemli rol alacaktır.
Onun için bu kuşağın klasik eğitim süreçleri ile eğitilmeye kalkışılması bu neslin dünyadaki gelişimin çok gerilerinde kalacağı anlamına Gelmektedir.
Ülkemizin ve Milletimizin geleceği olacak olan bu C KUŞAĞININ eğitimleri son derece önem arz etmektedir.
Bu noktada aklımıza şu soru geliyor. C kuşağının eğitimine Milli EĞİTİM olarak hazırmıyız?
Görünen o ki hazır değiliz.
Bugüne kadar YAP BOZ tahtasına dönen bir eğitim sistemi ile yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımıza okullarda yarış atı misali okul sınavlarına yönelik bilgiler verilmekte ama sosyal, kültürel, milli ve dini değerlerini ise internet üzerinden elde etmektedirler.
Çocuklarımız eskiden temel eğitimlerini ailelerinde ve aile çevresinde devamında ise ilk öğretim ve lise hayatında alarak sosyalleşirken günümüzde internet ortamında oluşturdukları SANAL DÜNYA’larında kendilerine özgü bir yaşam sürdürmekte ve bu milletin sosyal, kültürel, milli ve dini değerlerine yabancılaşmaktadırlar.
İvedi tedbirler almak zorundayız.
ABDULLAH ÇAVUŞ
