DERNEKLERİN GELİR VERGİSİ STOPAJI VE KDV KARŞISINDAKİ DURUMU
Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi
Daha önceki yazılarımızda iktisadi işletmesi bulunmayan derneklerin Kurumlar Vergisinden muaf olduğunu açıklamıştık. Bununla birlikte derneklerin diğer vergiler karşısındaki mükellefiyet durumu veya vergi sorumlusu olarak yapacağı kesintiler konusunda iş bu yazımız kaleme alınmıştır. Bu yazımızda derneklerin KDV ve Gelir Vergisi Stopajları karşısındaki durumlarına yönelik uygulamalar hakkında bilgi verilmektedir.
Bir sonraki yazımızda ise derneklerce tutulacak olan yasal defterler hakkında bilgi sunulacaktır.
1- Derneklerin Yapacakları Kira veya Diğer Bazı Ödemeler Üzerinden Gelir Vergisi Kesintisi Yapmalıdır.
Dernekler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinde nakden veya hesaben ödeme yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur tutulanlar arasında sayılmıştır.
Bu madde hükmüne istinaden, derneklerin nakden veya hesaben yapacakları ödemeler üzerinden yapmış oldukları tevkifatları, muhtasar beyanname ile ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer vergi dairesine beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Dernek merkezi için kira ile tutulan iş yeri için yapılan ödemlerden Gelir Vergisi 94. Madde üzerinden GV Stopajı yapılmalıdır.
Keza dernek çalışanlarına yapılacak olan ücret ödemeleri üzerinden de Vergi Sorumlusu sıfatıyla GV keserek vergi dairesine ödeme mecburiyeti bulunmaktadır.
Başka bir örnek verecek olursak; Dernekler tarafından esnaf muaflığından faydalanan bir mükelleften mal ve hizmet alımında bulunulması halinde, Dernek tarafından mal alımı için %5, hizmet alımı için %10 tevkifat yapılıp ödemenin yapıldığı ay muhtasar beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla bir dernek İKTİSADİ İŞLETMESİ OLMADIĞI için KURUMLAR VERGİSİNDEN MUAF olmasına rağmen kira ödemeleri vbe çalışanlara maaş ödemeleri üzerinden STOPAJ yapacağı için STOPAJ yönünden VERGİ MÜKELLEFİYET KAYDI yaptırmalıdır.
2- Derneklerin Elde Ettikleri Gayrimenkul Sermaye İratlarının Vergilendirilmesi:
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5/b) bendinde, vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan tevkifat yapmaya mecbur olanlar tarafından derneklere ödenen kira bedellerinden gelir vergisi kesintisi yapılacaktır.
Sendikalar, ticaret odaları, sanayi odaları, ticaret borsaları, esnaf odaları ve bunların birlikleri ile diğer mesleki kuruluşlara ait oda ve birlikler, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıklarına yapılan kira ödemelerinden de gelir vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.
3- Derneklere Ait Gayrimenkullerin Kiralanmasının KDV Karşısındaki Durumu:
Derneklere ait aşağıdaki gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den istisnadır:
a- Arazi, bina (döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dahildir), maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüz’üleri ve teferruatı,
b-Voli mahalleri ve dalyanlar,
c-Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüz’üleri ve teferruatı ile bilumum tesisatı demirbaş eşyası ve döşemeleri.
Genel kural bu olmakla birlikte Derneklere ait taşınmazların bir iktisadi işletme oluşturacak şekilde kiralanması halinde, oluşacak iktisadi işletme kurumlar vergisi mükellefi olduğundan elde edilen kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacak KİRA ÜZERİNDENKDV hesaplanarak fatura karşılığı tahsilat yapılacaktır.
Derneklere ait gayrimenkullerin iktisadi işletmeye dahil olmamak kaydıyla kiraya verilmesi işlemi Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-f maddesine göre katma değer vergisinin konusuna girmekle birlikte, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 17/4-d maddesine göre katma değer vergisinden istisna tutulmaktadır.
Öte yandan, derneğe bağlı iktisadi işletmeye ait gayrimenkullerin kiraya verilmesi işlemi ise Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-g maddesine göre katma değer vergisine tabi olacağından, Kanunun 17/4-d maddesindeki istisna hükmü kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
4- Gayrimenkul Dışındaki Diğer Mal ve Hakların Kiralanması İşlemlerinin Katma Değer Vergisi Karşısındaki Durumu:
GVK.nun 70. maddesinde sayılan gayrimenkul dışında kalan diğer mal ve hakların dernekler tarafından kiraya verilmesi işlemleri, iktisadi işletmeye dahil olsun veya olmasın katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.
Bunların kiraya verilmesi işlemlerinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-d maddesinde yer alan istisnanın uygulanması söz konusu değildir.
Dolayısı ile bu mal ve hakların dernekler tarafından kiraya verilmesi katma değer vergisine tabi olacaktır.
Böylece, motorlu tahmil-tahliye araçları, kara nakliye vasıtaları, uçaklar, gemiler, iş makineleri, arama, işletme, imtiyaz hakları ve ruhsatları ile diğer haklar vb. nin kiraya verilmesi işleminde bunların iktisadi işletmeye dahil olup olmamasına bakılmaksızın katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir. Söz konusu mal ve hakların yurt dışından kiralanması da vergiye tabidir.
Bu mal ve hakları kiraya veren derneklerin gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyetlerinin bulunmaması ve kiralayanın gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olması halinde, bu işlem üzerinden hesaplanan katma değer vergisi kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenecektir. Bu kapsamdaki kiralamalarda kiraya veren ve katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayan dernek tarafından herhangi bir beyan yapılmayacaktır.
Bu mal ve hakları kiralayanların da gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmaması halinde, dernek adına gerçek usulde katma değer vergisi mükellefiyeti tesis edilecek ve bu işlem üzerinden hesaplanan katma değer vergisi dernek tarafından mükellef sıfatıyla 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilecektir.
5- Derneğin Tasarruflarını Bankada Değerlendirmesi Sonucunda Elde Ettiği Menkul Sermaye İratlarından Tevkifat Yapılması:
Gelir Vergisi Kanunun Geçici 67 nci maddesine göre; bankalar arası mevduat ile aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına yürütülen faizler hariç olmak üzere, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca vergi tevkifatı yapılır.
Vadeli mevduat faizleri Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67. maddesi kapsamında stopaja tabidir. Stopaj oranları en son, 2006/70731 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmiştir.
01.05.2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 1015 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, enflasyon oranına bağlı olarak değişken faiz oranı uygulanan bir yıldan uzun vadeli hesaplarda, mevduat faizine uygulanan stopaj oranı farklılaştırılmış ve oran yüzde sıfır olarak belirlenmiştir. Diğer mevduat türleri için stopaj oranlarında bir değişiklik yapılmamıştır.
Yeni Karar çerçevesinde mevduat faizlerine uygulanan stopaj oranları aşağıdaki gibidir:
- a) Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile 6 aya kadar vadeli hesaplarda % 15
- b) Bir yıla kadar vadeli hesaplarda % 12
- c) Bir yıldan uzun vadeli hesaplarda % 10
- d) Enflasyon oranına bağlı olarak değişken faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda % 0.
Karar, 01.05.2019 tarihinden itibaren açılan vadeli hesaplara ödenecek faizler için uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.
7- Derneklerin Elde Edebileceği Menkul Sermaye İratları:
Gelir Vergisi Kanunun 75 inci maddesinin (7), (12) ve (14) üncü maddelerinde düzenlenen menkul sermaye iradı türleri aşağıda belirtilmiştir.
a-Mevduat faizleri
b-Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları.
c-Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetler ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirlerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler.
Bir derneğin nakit varlıklarının bir kısmının, derneğin amaçlarını gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu gelirleri sağlamak amacıyla menkul kıymet alımına tahsis edilmesi, daha sonra bu menkul kıymetlerin yıl içinde farklı tarihlerde birkaç kez elden çıkarılması veya itfa tarihinde neması ile birlikte tahsil edilmesi durumunda, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai bir faaliyetten söz edilemeyeceğinden derneğe bağlı bir iktisadi işletmenin varlığı söz konusu olmayacaktır.
Bu durumda, derneklerin elde ettiği menkul sermaye iradı üzerinden GVK Geçici 67 nci Madde hükmüne göre tevkifat yolu ile nihai bir vergileme söz konusu olacaktır.
Ancak, söz konusu derneğin, üyelerinden aidat veya bağış adı altında topladığı ve/veya üyelerin değerlendirilmek üzere verdikleri paralarla müstakil bir eleman istihdamını gerektirecek boyutta menkul kıymet alım-satım faaliyetinde bulunması ve münhasıran bu faaliyet için eleman istihdam edilmesi ticari organizasyonun oluştuğu anlamına gelecektir ve söz konusu faaliyet dolayısıyla oluşan iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.
8- Dernek Yönetim Kurullarının Vergi Borçları Karşısındaki Sorumluluğu:
Derneklerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir.
Kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye’de bulunmayan mükelleflerin Türkiye’deki temsilcileri hakkında da uygulanır.
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.