TRT BANDROL ALACAKLARINA İLİŞKİN YAPILACAK OLAN HACİZ UYGULAMASI VE HACİZ KONABİLECEK VARLIKLAR
ABDULLAH ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi (05.09.2019)
3093 Sayılı TRT Gelirleri Kanunun 5/a maddesinde bandrol ücreti ana para alacağı ile ilgili olarak; kanuni süresinde ödenmeyen bandrol ücreti alacaklarının cebri takip ve tahsil işlemlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Kanun hükümlerine göre yapılacağına yönelik düzenleme bulunmaktadır.
Keza 3093 sayılı kanunun 5/f maddesi ile ceza başlıklı 6. Maddesine göre kesilecek olan idari para cezalarının da kanuni süreleri içinde ödenmemesi halinde cebri takip ve tahsil işlemlerinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Kanun hükümlerine göre yapılacağına yönelik düzenleme bulunmaktadır.
I- HACİZ TANIMI VE HACZE KONU MALLAR?
Mali Hukukta Haciz;
“Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesi tarafından el konulması”
Şeklinde tanımlanmaktadır.
6183 Sayılı Kanunun 62 ve müteakip maddelerinde haciz müessesesine değinilmiş olup buna göre haciz, borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince saptanan borçlu veya üçüncü kişiler elindeki menkul ile gayrimenkuller de, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarına tahsil dairesince el konulmasıdır.
Haciz işleminin başlatılmasının ön koşulu hiç şüphe yok ki ödeme emrinin tebliğ edilmesidir. Ancak ödeme emrine karşı dava açılması yürütmeyi durdurmadığı için davanın kesinleşmesi beklenmeden haciz işlemi yapılabilir.
Borçlunun mallarından hangilerinin haczedileceği hakkında karar verirken 6183 sayılı kanun hükümlerini göz önünde tutmak gerekir. Haczedilemeyecek mallar, kısmen haczedilecek mallar ve yetişmemiş malların haczi ile ilgili hükümler dikkate alınması gerekir.
Bunun yanında borçlunun mal bildiriminde gösterdiği menkul ve gayrimenkul mallar teminat olarak değerlendirilemez ancak haciz varakasına istinaden haczedilmesi gerekir.
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 62. Maddesi HACİZ başlığını taşımaktadır.
Bu madde hükmü aynen aşağıdaki gibidir.
“Borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı tahsil dairesince haczolunur.”
hükmü yer almaktadır.
Maddeden de anlaşılacağı üzere hacze konu hususlar;
1- Menkul mallar,
2- Gayrimenkul mallar,
3- Alacaklar,
4- Haklardır.
II- BORÇLUYA AİT OLUP ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARDA BULUNAN VE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA AİT OLUP BORÇLUDA BULUNAN VARLIKLARIN HACZİ:
Yukarıda sayılan hacze konusu varlıkların üçüncü şahsıların elinde olması haczine mani değildir.
Burada belirtilmesi gereken önemli bir hususta borçlunun kamu alacağına yetecek miktardaki malvarlığına el konulur.
Haciz işlemi uygulanırken borçlunun elinde veya üçüncü şahıs elinde bulunan haczedilebilecek her türlü varlığa ilişkin olarak borçlu tarafından üçüncü şahıslara ait olduğu iddia edilebilir.
Bununla ilgili olarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 66-68 maddelerinde usule ilişkin düzememeler yapılmıştır.
Buna göre;
“Madde 66 – Borçlu, elinde bulunan bir malı üçüncü şahsın mülkü veya rehin olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, haczi yapan memur bunu haciz zaptına geçirir. Keyfiyet, iddia borçlu tarafından yapılmışsa üçüncü şahsa, üçüncü şahıs tarafından yapılmışsa borçluya bildirilir.
Tahsil dairesi, haciz zaptını aldığı tarihten itibaren 7 gün içinde iddiayı reddetmediği takdirde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Üçüncü şahıs, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmediği takdirde istihkak iddiası dinlenmez.
İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü şahsa bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından vazgeçilmiş sayılır.
Hükümleri bulunmaktadır.
Öte yandan 6183 sayılı kanunun 67. Maddesinde de Üçüncü şahıs elinde haczedilen mallara karşı istihkak iddialarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Madde metni aynen aşağıdaki gibidir.
Madde 67 – Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da; mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur tarafından haciz zaptına geçirilir. Malın borçluya ait olduğu iddiasında bulunan tahsil dairesi keyfiyeti alacaklı amme idaresine bildirir. Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.
Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun elinde sayılır.
6183 sayılı kanunun 68. Maddesinde de İstihkak iddiaları ile ilgili diğer hükümlere ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
Madde 68 – İstihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi salahiyetlidir. İstihkak davaları diğer işlere takdimen görülür. Davacı takibin tehirini istediği takdirde kendisinde mevcut delillerin mahiyetine göre ve muhtemel zarara karşı kâfi teminat alınmak suretiyle takibin tehirine mahkemece karar verilebilir.
İstihkak davası üzerine takibin tehirine karar verilir ve neticede dava reddolunursa, dava mevzuunu teşkil eden mahcuz malın değerinin % 10 u tutarında tazminat hükmolunur.
Hükümleri bulunmaktadır.
III- HACİZ VARAKASI:
6183 sayılı kanunun 64. Maddesine göre haciz işleminin başlaması için öncelikle haciz varakasının düzenlenmesi ve ilgili tahsil dairesinin en büyük amiri veya yetki devrinde bulunacağı kişiler tarafından onaylanması suretiyle hacze izin verilmesi zorunludur.
Madde hükmü aynen aşağıdaki gibidir.
Haciz varakası:
“Madde 64 – (Değişik birinci fıkra: 25/5/1995 – 4108/14 md.) Haciz muameleleri, tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin, mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılır.
Bu varakaların şekli ve ihtiva edeceği bilgiler Maliye Vekaletince belirtilir.”
Haciz varakaları tahsil dairesine borçlunun malvarlığı üzerine, borca yetecek miktarda ve paraya çevrilmek üzere haciz konulmasına izin veren, idarenin kesin, yürütülmesi gerekli, etkili ve tek yanlı işlemlerindendir. Borçlunun mal varlığı üzerine haciz konulması, sadece bu işlemlerin uygulanmasını gösterir.
Kanunda, haciz varakasının borçluya bildirilmesi öngörülmemiştir. Borçluya bildirimi zorunlu olmayan bu işlemler kural olarak, haczin uygulanması suretiyle borçlunun bilgisine sunulmaktadır.
Cebren takibe ödeme emri tebliğ edilerek ve borçludan borcu 15 GÜN içinde ödemesi veya aynı sürede mal bildirimi istenerek başlanmaktadır.
6183 Sayılı kanunda Ödeme Emri 55. Madde de düzenlenmiştir.
Bu düzenleme aynen aşağıdaki gibidir.
Ödeme emri:
“Madde 55 – Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur.
Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.”
Kendisine ödeme emri tebliğ edilen kimse 15 GÜN içinde dava açmaz, borcu ödemez ve mal bildirimi de yapmazsa yasadan dolayı cebren takibe devam edilerek borçlunun, idare tarafından saptanan hak, alacak ve mallarının haczine izin veren haciz kararı alınır. Bu karar haciz varakasının düzenlenmesi ile alınır.
Buna göre, haciz muameleleri tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurluğunca tasdik edilen haciz varakalarına dayanılarak yapılır.
Haciz kararlarının ilgililere tebliği gerekmemektedir. İlgililer ise haciz kararı alındığını, mal, hak ve alacaklarına haciz kararının uygulanmasıyla haberdar olmaktadır.
Amme borçlularının, mal varlığına dahil olan menkul veya gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarına haciz tatbik edilebilmesi için hacze yetki veren haciz varakasının düzenlenerek onaylanması gerekmektedir.
Amme borçlusu tarafından gerek mal bildiriminde gösterilen mallar gerekse mevzuatta yer verilen gerekçeler nedeniyle gösterilen teminatlar ile tahsil dairesi tarafından tespit edilen mallar haciz varakalarına istinaden haczedilir.
6183 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde yapılan değişiklikle, haciz varakalarının alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru veya tevkil edeceği memur tarafından tasdik edileceği düzenlendiğinden, haciz varakalarının bizzat ve mutlaka alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memuru tarafından imzalanması gerekmez.
Sonuç olarak;
1- Haciz işleminden önce ÖDEME EMERİ düzenlenmesi gerekmektedir.
2- Haciz işemine başlamak için Ödeme emrinde belirtilen 15 GÜN (ki eskiden 7 Gündü) süreye rağmen borcun ödenmemiş olması gerekmektedir.
3-Haciz işleminin başlaması için özel bir yetki devri yoksa TRT Genel Müdürünün imza edeceği HACİZ VARAKASI nın düzenlenmesi zorunludur.
4- Hacize konu varlıklar;
a- Menkul mallar,
b- Gayrimenkul mallar,
c- Alacaklar,
d- Haklardır
5- Borçluya ait olup 3. Kişilerin elinde bulunan varlıklara da haciz uygulanabilir.
ABDULLAH ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi