Anasayfa / Manşet / ELEKTRONİK ÖDEME SİSTEMLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI/Abdullah ÇAVUŞ

ELEKTRONİK ÖDEME SİSTEMLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI/Abdullah ÇAVUŞ

ELEKTRONİK ÖDEME SİSTEMLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI

Abdullah ÇAVUŞ

Bütün dünyada hızlı bir şekilde yaygınlaşmakta olan sanal para birimleri olan BİTCOİN ve türevleri ülkemiz ve dünya gündemine girmiş bulunmaktadır.

Bitcoin türevi sanal paralar herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. İle ilişiği olmayan, ancak ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir.

Elektronik paranın merkez bankalarının para politikaları ile ödeme sistemlerine etkisi yanında ekonomik istikrarın sürdürülmesi bakımından taşıdığı önem, elektronik para ihracının esaslarını ortaya koyan hukuksal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bilindiği üzere günlük hayatımızda neredeyse nakit para kullanmaz hale gelmiş bulunmaktayız. Hepimizin cebinde değişik bankalar tarafından verilmiş olan banka kartları ve kredi kartları mevcut olup kartlı alışverişlerimizde kartı olanlar için yapılmakta olan taksitli satış imkanlarından yararlanmayanımız yoktur. Bununla birlikte;

Ödeme hizmetleri sadece kredi kartlarıyla sınırlı kalmamakta ve gün geçtikçe hızlı bir şekilde çeşitlenmektedir.

Günlük hayatımızla ilgili örnekler verecek olursak;

– Akaryakt istasyonlarında

– Büyük avm lerde

– Gıda mazağaları zincilerinde

– Kitap evlerinde

-Sinemalarda

– Belediye otobüs bileti uygulamasında

– Sanal marketlerde

-E Ticaret sitelerinde

Kısaca günlük hayatımzın her aşamasında

Ödemelerimizi ilgili firmaların verdiği kartlarlar yada kredi kartlarıyla yapmaktayız. Hatta kredi kartlarıyla yapsak bile ilgili firmlarca üretilen kartlara sahip olmamız halinde ek puanlar kazanmakta ve bu puanları alışverişlerde kullanabilmekteyiz.

Son yıllarda ise sanal elektronik paralar olan bitcoinler gerçek paraların yerini almaya başlamış ve bu konularda ülkelerin merkez bankaları kendi para brimlerini korumak adına ek önemler almak zorunda kalmışlardır.

Elektronik ödeme sistemleri gün geçtikçe hayatımızda daha fazla yer tutmaktadır.

Ticari hayat ve günlük yaşantı içerisinde bu kapsamda birçok faaliyet gerçekleştirilmektedir.

Özellikle gelişen teknoloji ile birlikte ödemeler alanında görülen çeşitli uygulamalar sayesinde günlük hayatta gerçekleştirilen birçok ticari ve finansal işlem için nakit dışı ödeme yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır.

Özellikle e-ticaret siteleri sundukları çok sayıda avantajları yüzünden gün geçtikçe daha fazla kişi tarafından tercih edilmektedir.

E-ticarette çok kullanılan ödeme yöntemleri online satış sitelerinin gereken güvenilirlik standartlarını sağlamaları ile artış göstermektedir.

Bugün için e- ticaret sitelerinin yaygınlaşmış olması sonucu hepimizin kulağına yabancı olmayan bazı kavramlar girmiştir hayatımıza.

–       Sanal kredi kartları

–       İnternet bankacılığı yoluyla eft

–       Sanal bankacılık yoluyla havale

–       Kapıda ödeme

–       Mobil ödeme

–       Papyal ödeme

Gibi e-ticarette çok kullanılan ödeme yöntemleri günlük hayatımızda sık kullanılan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Son olarak bütün dünyada hızlı bir şekilde yaygınlaşmakta olan sanal para birimleri bitcoin ve türevleri ülkemiz ve dünya gündemine girmiş bulunmaktadır.

Bitcoin türevi sanal paralar herhangi bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. İle ilişiği olmayan, ancak ülkelerin para birimleriyle alınıp satılabilen, herhangi bir aracı kurumuna gerek kalmadan transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir.

Elektronik paranın merkez bankalarının para politikaları ile ödeme sistemlerine etkisi yanında ekonomik istikrarın sürdürülmesi bakımından taşıdığı önem, elektronik para ihracının esaslarını ortaya koyan hukuksal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu kapsamda gerçekleşen işlemler ile ilgili olarak hizmeti sunanlar ile bu hizmetlerden yararlananlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi önem arz etmektedir.

Ödeme hizmetleri alanında bankalar dışındaki kuruluşların sektörde faaliyet göstermesi rekabetin artması, hizmet kalitesinin yükselmesi, tüketiciler açısından maliyetlerin düşmesi ve bankacılık hizmetlerinden yararlanamayan kesimlerin bu hizmetlere daha kolay ulaşmasının sağlanarak finansal erişimin arttırılması açılarından büyük önem arz etmektedir.

Ödeme hizmetlerinin temel olarak gönderenden alınan fonun alıcıya ulaştırılması prensibine dayanması nedeniyle bu tür işlemlerde sektöre olan güveni olumsuz etkileyebilecek uygulamaların önlenmesi amacıyla banka-dışı kuruluşların ödeme hizmetleri alanında işlem gerçekleştirirken faaliyetlerinin yasal olarak düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Sistemlerin finansal istikrar bakımından gün geçtikçe daha fazla önem kazanması nedeniyle merkez bankalarının sistemler üzerindeki temel amacı sistemlerin güvenli ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sistemlerin sorunsuz bir şekilde çalışmasının merkez bankaları ve finansal istikrar açısından bu denli önemli olmasını; bu sistemlerin artan kullanımı, sistemlerde gerçekleşen işlemlerin tutarının çok büyük miktarlara ulaşması ve sistem katılımcılarından birinin karşılaşacağı kredi veya likidite probleminin sistemler aracılığıyla diğer katılımcılara da yayılarak zincirleme bir etki doğurma ihtimali gibi sebeplerle açıklamak mümkün bulunmaktadır.

Güvenli ve etkin bir şekilde çalışan bir sistemin sağlam bir hukuksal temele ve sistemin etkin çalışmasına engel olabilecek finansal ve operasyonel risklerin kontrolünü sağlayan bir mekanizmaya sahip olması gerekmektedir.

Türkiye’de faaliyet gösteren tüm ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemlerinin gözetimi ve ödeme sistemleri perspektifinden düzenlenmesi konularında 2013 yılında TBMM tarafından 6493 sayılı ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları hakkında kanun çıkarılmıştır.

6493 sayılı Kanun ile; ödeme hizmetlerine yönelik kavramlar ve elektronik para tanımlanmış, ödeme hizmeti olan faaliyetler ile ödeme hizmeti olarak addedilemeyecek işlem ve hizmetler sayılmıştır.

Bu minvalde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) vereceği faaliyet izni çerçevesinde ödeme hizmeti verebilecek ödeme kuruluşları ile elektronik para ihraç ederek ödeme hizmeti verebilecek elektronik para kuruluşlarının sahip olması gereken nitelikler sayılmış ve BDDK nezdinde lisans almayan Kuruluşların ödeme hizmeti vermeleri yasaklanmıştır.

Özellikle, tüketicileri koruma kapsamında, ödeme hizmetine konu fonların korunmasına ilişkin esaslar söz konusu Kanun ve ilgili mevzuat ile düzenlenmiştir.

Anılan kanun ile yapılan düzenleme ile bu alanda gerçekleştirilecek olan;

–       Mevzuat düzenlemeleri

–       Piyasa gözetim ve denetimleri

–        lisans ve izinler

–       Yetki alan kuruluşların iş ve işlemlerinin takip edilmesi

Konularında ülkemizin iki önemli kurumu; merkez bankası ile BDDK görevlendirilmiş bulunmaktadır.

6493 sayılı kanun hazırlanırken ilgili Avrupa birliği müktesebatı başta olmak üzere uluslararası standartlar, uygulamalar ve düzenlemeler dikkate alınmıştı.

2013 yılında dikkate alınan ab müktesebatı ile uluslararası standartlarda gelinen nokta itibariyle önemli değişiklikler yaşanmış ve elektronik ödemeler konusunda yeni hizmet türleri ve bu hizmetleri sunan yeni kuruluş türleri ortaya çıkmıştır.

Öncelikle bu Kanun 27.06.2013 tarihinde Türkiye’de ödeme hizmetleri sunmakta olan ya da elektronik para ihraç eden, ödeme / elektronik para kuruluşları doğrudan ilgilendirmekte ve bu kuruluşlar 27.06.2015 tarihine kadar BDDK’ya başvurarak gerekli izinleri almak zorunda. Bu tarihe kadar gerekli bilgi ve belgeler ile başvuruda bulunmayan firmaların 27.06.2015 tarihinde ödeme hizmetleri ile ilgili faaliyetlerini durdurmaları gerekmektedir. Bunun dışında 27.06.2013 tarihinden sonra Türkiye’de ödeme veya elektronik para hizmetlerini sunmak isteyen yerli veya yabancı kuruluşlar BDDK’ya başvurarak faaliyet izni almaksızın bu alanlarda faaliyette bulunamayacaktır.

Kanunda üç kuruluş türü için faaliyet izni verilmesinin düzenlendiği görülmektedir:

1- Sistem işleticisi,

2- Ödeme kuruluşu,

3- Elektronik para kuruluşu.

6493 sayılı Kanun uyarınca ödeme sistemi kuruluşu faaliyetinde bulunmak isteyen kuruluşların Kanun ve ilgili yönetmelikte belirtilen şartları tamamlamak şartı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na başvurarak faaliyet izini alması gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, Türkiye’de ödeme hizmeti veya elektronik para hizmeti sunmak isteyen kuruluşların ise BDDK’ya başvurmak suretiyle faaliyet izni alması gerekmektedir. Türkiye’de elektronik para hizmeti sunmak isteyen kuruluşların Elektronik para ihracının yanında ödeme hizmetlerinin de sunulması imkanını veren elektronik para kuruluşu lisansı 6493 sayılı Kanunun tanıdığı en geniş faaliyet kapsamına sahip lisanstır.

E-para, nakit paranın dijital alternatifidir. E-para; mobil telefon, tablet, temassız kart (akıllı kart), bilgisayar sabit diski veya sunucusu üzerinde kişilerin adına bulunan ve elektronik olarak stoklanıp transfer edilebilen para biçimidir.  E-para, yetkili bir kuruluş tarafından fon karşılığında çıkartılmaktadır.

6493 sayılı Kanun kapsamında Elektronik para “Elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değeri” olarak tanımlanmıştır.

E-para’nın nakit para gibi işlem görmesi; hızlı, pratik ve güvenli olması; kişisel ve finansal bilgilerinin saklı kalmasını sağlaması; alıcının satıcıya nakit para götürüp saymaması, satıcının para üstü verme ve nakit para sağlama konusundaki giderlerden kurtulması gibi avantajları söz konusudur.

6493 sayılı Kanunun 14. ve 18. maddeleri ile Yönetmelikte listelenen başvuru belgeleri incelendiğinde, faaliyet izni başvurularının başvuruda bulunan şirketin Kanun ve alt düzenlemelerinde yer alan koşulları, nitelikleri ve yeterlilikleri taşıyıp taşımadığı, kurulan sistemlerin, faaliyet izni almak üzere başvuruda bulunulan hizmetlerin yürütülmesi açısından yeterli olup olmadığı ve başvuruda bulunan şirkette doğrudan veya dolaylı olarak %10 ve üzeri paya sahip ortaklar ile şirketin kontrolünü elinde bulunduran kişilerin Kanunda yer alan nitelikleri taşıyıp taşımadıkları açısından değerlendirildiği görülmektedir. Kanunda sayılan yeterliliklerin sağlanmasının yanı sıra, istenen bilgi ve belgelerin eksiksiz tamamlanması ve başvurunun BDDK tarafından olumlu olduğuna karar verilmesi de faaliyet izni verilmesinin ön koşulu olarak belirlenmiştir.

Kanun kapsamında belirtilen şartlar uyarınca, Ödeme kuruluşunun; anonim şirket şeklinde kurulması, sermayesinde yüzde on ve üzerinde paya sahip olanların ve kontrolü elinde bulunduranların 5411 sayılı Kanunda banka kurucuları için aranan nitelikleri haiz olması, ödenmiş sermayesinin en az 2 (iki) milyon Türk Lirası olması, söz konusu işlemleri gerçekleştirebilecek yönetim, yeterli personel ve teknik donanıma sahip olması, yürütecekleri faaliyetlerin sürekliliğine ve ödeme hizmeti kullanıcılarına ilişkin fon ve bilgilerin güvenliğine ve gizliliğine dair gerekli tedbirleri alması, BDDK’nın denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması gibi şartlar aranmaktadır.

6493 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında elektronik para ihracı hizmeti sunmak isteyen kuruluşların daha ihtiyatlı düzenlemelere tabi tutuldukları ve daha yüksek sermaye yükümlülüklerinin bulunduğu görülmektedir.

Elektronik para ihracı hizmeti sunmak isteyen kuruluşlarda bulunması gerekli unsurlar ve faaliyet kapsamı şöyle özetlenebilir: Nakden ödenmiş sermayesi asgari 5 (beş) milyon TL olan ve unvanında “Elektronik Para” ibaresi yer alan payları nama yazılı bir anonim Şirket Kurulması, Kurumsal Yönetim yükümlülüklerinin mevzuat uyarınca yerine getirilmiş olması, Yönetim Kurulu (Genel Müdür dahil en az üç üye): 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan şartları taşıması zorunluluğu; faaliyet ve büyüklüğü ile orantılı İç Kontrol ve Risk Yönetimi mekanizmalarının oluşturulması.

Ödemeler alanının oldukça dinamik bir alan olması nedeniyle sektöründe 2013 yılında hazırlanan düzenlemelerde değişiklik yapılamasına ilişkin ihtiyaçları ortaya çıkmıştır.

Öte yandan merkez bankası ve BDDK arasında oluşturulmuş bulunan ikili düzenleme ve kontrol mekanizmasınında değiştirilmesi ve tek bir çatı altında toplanması ihtiyacı hasıl olmuştur.

Bu kapsamda ödemeler alanına ilişkin olarak BDDK ya ait bazı yetkiler merkez bankasına verilmekte ve ödemeler alanında çıkan diğer ihtiyaçlara paralel olarak 6493 sayılı kanununda değişiklik yapma ihtiyacı hasıl olmuştur.

TBMM de görüşülmekte olan 6493 sayılı ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları hakkında kanun değişikliği kanunu bu amaçla hazırlanmış bulunmaktadır.

Değişiklikler ile BDDK nın elinde bulunan bir çok yetki MERKEZ BANKASINA devredilmektedir.

BDDK’nin 6493 Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerinin Merkez Bankasına devredilmesini teminen, ikincil düzenleme yapma yetkisi Merkez Bankasına devrediliyor.

Merkez Bankasına ödeme hizmeti kapsamındaki belirli bir işlem türüne ilişkin olarak herhangi bir isim altında işlemin taraflarından birinin aldığı ücret, masraf, komisyon ve diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etme, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakma yetkisi veriliyor.

TCMB, sadece ödeme aracını çıkaranın iş yerinde, sınırlı bir hizmet sağlayıcı ağında ya da sınırlı bir mal veya hizmet çeşidi için ödeme aracını ihraç eden ile yapılan ticari bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirilen mal veya hizmet alımında kullanılabilen araçlara ilişkin işlemler ile ödeme işleminin gönderen ya da alıcı namına mal veya hizmet pazarlığına ya da alım satımına yetkili olan ticari temsilci aracılığıyla yapılması yönündeki işlemlerin ve buna benzer diğer işlemlerin toplam büyüklük ve etki alanı açısından, Merkez Bankası tarafından belirlenecek seviyeye ulaşması durumunda, ödeme hizmeti olarak değerlendirilmesine karar verebilecek.

Kanunla ödeme hizmeti sağlayıcılarının faaliyetleri nedeniyle taraf oldukları hukuki ilişkileri, bu alanda oluşabilecek sorunların tespiti ve gelişim alanlarının belirlenmesi amacıyla Merkez Bankası tarafından izlenecek.

Merkez Bankasına, faaliyetler kapsamında ödemeler alanının gelişimini olumsuz etkileyebilecek nitelikte durum ve uygulamaların bulunduğunun tespit edilmesi durumunda, konu ile ilgili çalışma komiteleri kurma, bu komitelerin çalışma usul ve esaslarını ilgili tarafların görüşlerini alarak belirleme ve bu komitelerde alınan kararların uygulamaya geçirilmesi için gerekli iş ve işlemleri yapma yetkisi veriliyor.

Merkez Bankasına, bir ödeme hizmeti sağlayıcısındaki verilerin ödeme hizmeti başlatma ve hesap bilgisi sağlama faaliyetleri kapsamında başka bir ödeme hizmeti sağlayıcısı ile paylaşılmasına ilişkin her türlü usul ve esası belirleme yetkisi de veriliyor.

TCMB, elektronik parayı ihraç eden kuruluşun sadece kendi mağaza ağında, sadece belirli bir mal veya hizmet grubunun satın alınmasında veya yapılan bir anlaşma sonucunda sadece belirli bir hizmet ağında kullanılabilen ön ödemeli araçlar ile yapılan işlemlerin toplam büyüklük ve etki alanı açısından Merkez Bankası tarafından belirlenecek belirli seviyeye ulaşması durumunda, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilmesine karar verebilecek.

Hakkında admin

Check Also

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK / Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü-02.11.2023

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü (02.11.2023) KOOPERATİF; “ortak ekonomik, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×