Anasayfa / DERNEK-VAKIF / VAKIF ÇEŞİTLERİ NELERDİR?- Abdullah ÇAVUŞ/E.Vergi Müfettişi

VAKIF ÇEŞİTLERİ NELERDİR?- Abdullah ÇAVUŞ/E.Vergi Müfettişi

VAKIF ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Abdullah ÇAVUŞ/E.Vergi Müfettişi

Türk Medeni Kanunu’nun 101/1. Maddesine göre vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan mal topluluklarıdır. Tanımda da görüldüğü gibi vakfı oluşturan iki önemli unsur vardır ve bunlar; özgülenecek bir malvarlığı ve bu malvarlığının özgüleneceği amaçtır.

Vakfın en önemli özelliği bir mal topluluğu olmasıdır, bu noktada kişi topluluğu olan dernekten ayrılır.

Belirli bir amaca özgülenecek malvarlığı yeterli değil ise veya gelecekte bu şekilde sürdürülmesinin zor olacağı düşünülüyor ise veya kişi topluluğuna ilişkin düzenlemeler, kurulacak yapının çalışması için daha elverişli koşullar oluşturacak ise örgütlenmenin dernek şeklinde yapılması daha yerinde olacaktır.

İş bu yazımızda Türk Medeni Kanunu ve Yeni Vakıflar Kanunu çerçevesinde VAKIF ÇEŞİTLERİNE ilişkin tasnifleri araştırdık

I- 5737 SAYILI YENİ VAKIFLAR KANUNU

5737 sayılı yeni Vakıflar Kanuna göre vakıf çeşitleri aşağıdaki gibidir

1-Mazbut Vakıf:

5737 sayılı Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflardan oluşmaktadır.

5737 sayılı kanunun 12. Maddesine göre; Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait akar mallar ile hakların daha yararlı olanları ile değiştirilmesine, paraya çevrilmesine veya değerlendirilmesine Vakıf Meclisi yetkilidir.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulan ve halen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen ve temsil edilen mazbut vakıfların ayrı birer vakfiyeleri bulunmakla birlikte, ayrı birer tüzel kişilikleri olmayıp; bir bütün halinde tüzel kişiliğe sahiptirler.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen mazbut vakıfların gelir ve giderleri Cumhuriyetle birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi kanalıyla yapılmaya başlanmıştır.

2-Mülhak Vakıf:

Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıflardır.

5737 sayılı yeni Vakıflar Kanunu 6.maddeye göre; Mülhak vakıflar, Anayasaya aykırılık teşkil etmeyen vakfiye şartlarına göre Meclis tarafından atanacak yöneticiler eliyle yönetilir ve temsil edilir. Vakıf yöneticileri kendilerine yardımcı tayin edebilirler.

Mülhak vakıf yöneticilerinde aranacak şartlar ile yardımcılarının nitelikleri yönetmelikle düzenlenir. Vakfiyedeki şartları taşımamaları nedeniyle kendilerine yöneticilik verilemeyenler bu şartları elde edinceye, küçükler ile kısıtlılar fiil ehliyetlerini kazanıncaya ve boş kalan yöneticilik yenisine verilinceye kadar, vakıf işleri Genel Müdürlükçe temsilen yürütülür.

Mülhak vakıflara, başlangıçta özgülenen mal ve haklar, vakıf yönetiminin başvurusu üzerine, haklı kılan sebepler varsa, Vakıflar Meclisi kararına istinaden mahkeme kararı ile sonradan iktisap ettikleri mal ve hakları ise bağımsız ekspertiz kuruluşlarınca düzenlenecek rapora dayalı olarak vakıf yöneticisinin teklifi üzerine Vakıflar Meclisi kararı ile daha yararlı olanları ile değiştirilebilir veya paraya çevrilebilir.

Mülhak vakıflarda vakıf yönetimine açılan mülkiyet ve intifa hakkı iddiasına ait davalarda, vakıf yönetimi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü birlikte hasım gösterilir.

Mülhak vakıfların, vakfiyelerindeki şartların yerine getirilmesine fiilen veya hukuken imkân kalmaması halinde; vakfedenin iradesine aykırı olmamak kaydıyla vakıf yöneticilerinin teklifi üzerine bu şartları değiştirmeye; hayır şartlarındaki parasal değerleri güncel vakıf gelirlerine uyarlamaya Vakıflar Meclisi yetkilidir.

3-Cemaat Vakfı:

Cumhuriyet öncesinde gayrimüslim Türk vatandaşlarının oluşturduğu hayır kurumlarıdır. 1936 yılında; düzenledikleri beyannameler ile Vakıflar Genel Müdürlüğündeki kütüğe tescil ve kayıtları yapılmıştır. Böylece, cemaatlere ait bu hayır kurumları “vakıf” olarak kabul edilmiştir.

5737 sayılı Vakıflar Kanununun 3. maddesine göre cemaat vakfı “Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar” olarak tanımlanmıştır.

Bu vakıflar, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 4. maddesine göre ayrı ayrı özel hukuk tüzel kişisi olup; aynı kanunun 6. maddesine göre de kendi mensuplarının seçtiği yönetim kurulları tarafından yönetilirler.

Türk Medeni Kanununa göre belli bir cemaati desteklemek amacıyla vakıf kurulması mümkün olmadığından; yeni cemaat vakfı kurulması da hukuken mümkün değildir.

Cemaat vakıfları yönetim kurulu kararıyla mal edinebilirler ve malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilirler. (Kira, intifa, üst hakkı vb.)

Cemaat vakıflarına başlangıçta özgülenen mal ve haklar, vakıf yönetiminin başvurusu üzerine, haklı kılan sebepler varsa, Denetim Makamının görüşü alınarak mahkeme kararı ile sonradan iktisap ettikleri mal ve hakları ise bağımsız ekspertiz kuruluşlarınca düzenlenecek rapora dayalı olarak vakıf yetkili organının kararı ile daha yararlı olanları ile değiştirilebilir veya paraya çevrilebilir.

Cemaat vakıflarına ait, kısmen veya tamamen hayrat olarak kullanılmayan taşınmazlar, vakıf yönetiminin talebi halinde Meclis kararıyla; aynı cemaate ait başka bir vakfa tahsis edilebilir veya vakfın akarına dönüştürülebilir.

Cemaat vakıfları Türkiye’deki diğer vakıflar gibi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenmektedir.

Cemaat vakıflarının yöneticileri mensuplarınca kendi aralarından seçilir. Vakıf yöneticilerinin seçim usûl ve esasları yönetmelikle düzenlenir.

4-Esnaf Vakfı:

Mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanununun yürürlüğünden önce kurulmuş ve esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilen vakıflardır.

Esnaf vakıfları, mülhak vakıfların tabi olduğu hükümlere tabidir. Bu vakıflar, esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilir.

5-Yeni Vakıf:

Cumhuriyetin kurulmasından sonra, şahısların isteği üzerine, bağımsız mahkemeler tarafından kurulup, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kuruluş senedine uygunluk yönünden denetlenen vakıflardır.

Denetim makamı, vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğini, vakıf mallarının gayeye uygun surette ve tarzda idare ve sarf edilip edilmediğini denetler.

Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflardır.

Yeni vakıfların yönetim organı vakıf senedine göre oluşturulur ve bu vakıfların yönetim organlarında görev alanların çoğunluğunun, Türkiye’de yerleşik bulunması gerekir.

II-TÜRK MEDENİ KANUNU’NDAN ÖNCE KURULMUŞ VAKIFLARIN BİLİMSEL TASNİFİ:

1- MAHİYETLERİ BAKIMINDAN:

a) Hayri Vakıflar: Geliri tamamen ve kısmen muhtelif hayır şart ve hizmetlerine tahsis edilmiş bulunan vakıflardır.

b) Zürri Vakıflar: Herhangi bir hayır şartı olmayıp, gelirinin tamamı vakfın evlatlarına tahsis edilmiş bulunan vakıflardır. Nesebin yok olması halinde bir hayri hizmete tahsis edile bilinir.

2- MÜLKİYETLERİ BAKIMINDAN:

a) Sahih Vakıflar: Her çeşit maddi varlıklarının mülkiyeti vakfın hükmü şahsiyetine ait olan vakıflardır. Bu tür vakıflarda vakfedilen menkul ve gayri menkuller vakfın malvarlığını oluşturur. Arazi Kanunun 2. maddesinde belirtilen arazi vakfedilmişse buna sahih vakıf denir.

Bunlar vakfiyede belirtilen şekilde mütevelliler tarafından idare olunur.

Ancak, Arazi Kanunun 2 maddesinde belirtildiği gibi, rakabesi (kuru mülkiyeti) ve bütün tasarruf hakkı vakfın tüzel kişiliğine aittir. Bu tür vakıflara arazi kanunu hükümleri uygulanmaz.

b) Sahih Olmayan Vakıflar: Devlet Başkanı veya onun izniyle, Devlet arazisi üzerinde meydana getirilen vakıflardır.

Miri (Devlete ait) araziden olan bir yerin aşar veya rüsumu gibi yararlanma hakkı vakfedilirse, buna da sahih olmayan vakıf (Gayri Sahih Vakıf) ismi verilir. Burada arazinin rakabesi (kuru mülkiyeti) Devlete aittir.

Buna vakıf denmesinin nedeni devamlı bir tahsis olmasından ileri gelmektedir. Bunlara “Tahsisat Kabilinden Vakıf” veya “İrsadi Vakıf” ismi de verilmektedir.

  3- KULLANIM ŞEKİLLERİ BAKIMINDAN:

a) İcare-i Vahideli Vakıflar: Belli bir değer veya süreyle kiraya verilen vakıflar.

b) İcare-i Vahide-i Kademeli Vakıflar: Tespit edilen belli bir icar bedelinin daimi olarak verilmesi halinde meccanen müstecirden hiç alınmayan ve müstecirinin ölümünde icarelik hakkı mirasçılarına intikal eden vakıflar olup Cumhuriyet devrinde bu uygulama kalkmıştır.

4- İDARELERİ BAKIMINDAN:

a) Mazbut Vakıflar:

b) Mülhak Vakıflar

c) Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar

Olarak üçe ayrılmış olup önceki bölümde bu vakıflar ile ilgili detay bilgi verilmiştir.

Kaynak

1-vakıflar Kanunu

2-Vakıf Yönetmeliği

3-Vakflar Genel Müdürlüğü Web sitesi

Hakkında admin

Check Also

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK / Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü-02.11.2023

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü (02.11.2023) KOOPERATİF; “ortak ekonomik, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×