Anasayfa / DERNEK-VAKIF / SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ- Abdullah ÇAVUŞ/E.Vergi Müfettişi

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ- Abdullah ÇAVUŞ/E.Vergi Müfettişi

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNEMİ

Abdullah ÇAVUŞ/E. Vergi Müfettişi

İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda küreselleşme ve globalleşme süreci sonucunda, Dünya politikası, ekonomisi ve siyasal sistemler üzerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Türkiye’de bu değişikliklerden hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkilenmektedir.

Sovyetler Birliğinin dağılma sürecinin sonrasın da çoğulcu katılımın olduğu batı tipi demokrasiler şu an Dünyadaki en iyi siyasal sistem olarak önemini artırmış bulunmaktadır.

Sivil Toplum Kuruluşları;

  1. Avrupa’da hükümet dışında bir alan “nongovernmental organizations”,
  2. ABD’de özel sektör dışında bir alan “non-profit sector”
  3. Türkçede siyasal alanın dışında, sivil topluma referans vererek “Sivil Toplum Kuruluşları”

Olarak adlandırılmaktadır.

Sivil toplum, kamu ve özel sektörün dışında kalan; üçüncü sektör olarak tanımlanır.

Diğer bir deyişle, Türkiye’de sivil toplum kuruluşları (STK’lar) siyasi aktörlerden, hükümetlerden ve kamu kurumlarından bağımsız olan; kâr amacı gütmeyen yapılardır.

Özetle, STK’ların en belirgin özellikleri, hükümetlerden, kamu makamlarından ve siyasi partilerden bağımsız olmaları, ikincisi ticari çıkar gözetmemeleri ve kar amacı gütmemeleridir

Çoğulcu katılımın sağlandığı demokrasilerde BASIN 4. GÜÇ olarak tanımlanmakta STK lar ise 5. GÜÇ unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır

Çoğulcu katılımın sağlandığı bu tip demokrasilerde, kuvvetler ayrılığı prensibinin yanı sıra, Sivil Toplum Kuruluşları da önemli roller oynamaya başlamıştır.

Hatta yaşadığımız globalleşme ve küreselleşme sürecinin etkisiyle bazı sivil toplum kuruluşları, sınırları aşarak Dünyayı etkiler hale gelmiştir. Örneğin; insan hakları dernekleri ve çevre koruma dernekleri gibi.

Sivil toplum kuruluşları çok çeşitli alanlarda faaliyet yürütmektedirler. STK lar gençlik, çevre, kadın hakları, insan hakları, engelli hakları, tüketici hakları, çocuk hakları, eğitim, hayvan hakları, istihdam, teknoloji, kent politikaları, hemşericilik gibi pek çok farklı konu alanında faaliyet gösterirler.

Türkiye’de de son yıllarda Sivil Toplum Örgütlenmesi hızlı bir gelişme göstermiştir.

Bu örgütlenmeler;

1- Kamu Kurumu Niteliğindeki Mesleki kuruluşlar yani Odalar, Odaların oluşturdukları üst birlikler

2- Vakıflar

3- Dernekler

4- Sendikalar

5- Bilgisayar teknoloji sayesinde tüzel kişiliğe olmayan internet ortamında faaliyet gösteren gruplar

Şeklinde karşımıza çıkmaktadırlar.

Bugün için ülkemizde resmi verilere göre;

101.609 adet dernek

6.493 adet vakıf bulunmaktadır.

Yukarıda sayılan yapıların yanında zorunlu üyelikten kaynaklı olarak STK olup olmadıkları yönündeki durumları tartışmalı olsa da MESLEK ODALARI da bir çok kişi tarafından STK olarak kabul edilmektedir.

Bugün için Ülkemizdeki en büyük meslek örgütü TOBB olarak görülmektedir. Bunun yanında, Ziraat odaları Birliği, Türkiye Barolar Birliği, TÜRMOB, Tabipler Birliği gibi meslek odaları da ülkemiz siyasetinde LOBİ GÜCÜ olarak oldukça etkili çalışmalar yapmaktadırlar.

Keza memur ve işçi sendikaları da STK olarak ülkemiz demokrasi üzerinde 5. Güç unsuru olarak zaman zaman etkili eylemler yoluyla baskı grubu olarak önemli faaliyetler yapmaktadırlar.

Bu örgütlenmelerin içinde ekonomik gücü elinde tutan TÜSİAD, Odalar Birliği (TOBB) gibi kuruluşlar, Ülkemizde sıkça görüldüğü üzere hükümetten kabine revizyonu veya hükümetin istifası gibi isteklerde ve eylemlerde dahi bulunmaktadırlar.

Nitekim ERBAKAN Başbakanlığında kurulan 54. Hükümetin istifa etmesine yönelik olarak TÜRK-İŞ, DİSK, DESK, TOBB ve TİSK tarafından oluşturulan Beşli Sivil İnsiyatif olarak adlandırılan yapı 28 şubat sürecinde yaptığı açıklamalar ve eylemler ile hükümetin istifasına kadar süreçte oldukça aktif ve etkin çalışmalarda bulunmuşlardır.

Öte yandan; kamu kurumu niteliğindeki kuruluşlar olarak nitelendirilen meslek odaları da mesleki konuların yanında ülke ve toplumsal meseleler konusunda yol gösterici, çözüm üretici ve kamuoyu oluşturucu mahiyette son derece önemli çalışmalar yapmaktadırlar.

Örneğin Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) son yıllarda yapmış olduğu Türkiye ekonomisi, yolsuzluklar, Kamudaki savurganlıklar, kredi kartları, korsan yayınlar, Avrupa Birliği (AB) ve son olarak milli meselemiz Kıbrıs konusunda yapmış olduğu çalışmalar toplumun büyük kesimleri tarafından takdir ve beğeniyle karşılanırken siyasi otorite tarafından da ciddi manada dikkate alınıp bir takım yasal düzenlemelerin gerçekleşmesini de sağlamıştır.

Hatta sahip oldukları ekonomik imkanlar sayesinde çeşitli bilim adamlarına ülke sorunları ve çözüm yollarıyla ilgili inceleme ve araştırma raporları yazması için yüklü miktarlarda paraları ödeyebilmektedirler. Bu kapsamda bir zamanlar TOBB tarafından yazdırılan DOĞU RAPORU ülkemizde çok tartışılmıştır.

Son olarak ülkemizde mevcut bulunan birtakım cemaat vb. örgütlenmeler ise özünde vergisiz ticaret ile bir takım teşvik ve kolaylıklardan yararlanmak amacıyla vakıf olarak örgütlenmektedir.

Son yıllarda bu tür vakıflar, eğitim ve ticari alanında çok önemli kuruluşlar kurmakta, hatta üniversite bile kurmuş durumdadırlar.

Bu eğitim kurumlarında yetişen insanlar katılımcı demokrasinin de imkanlarından yaralanarak, bürokraside ve ardından siyasette önemli mevkilere gelebilmektedirler.

Bu tür vakıfların son günlerde yazılı ve görsel basın alanın da şirketler kurmaya başladığı görülmektedir.

Son yıllarda internet üzerinde bir takım siteler açan enformel bazı gruplar ise; partilerden habersiz o partinin mensubu bile olmadan değişik anketler yaparak, anketlerdeki sorularında özel seçimi sonucu yol gösterimi ile o partinin tabanını kaybettiği, Genel Başkanının ve yöneticilerinin başarılı olmadığı yönünde kamuoyu oluşturucu yönde kimi kasıtlı kimi objektif çalışmalar yapmaktadırlar.

Hatta hükümet üyeleri hakkında başarılı, başarısız şeklinde oylamalar ile işi ileri götürerek beğenmedikleri bakanları yıpratmaya başlamış bulunmaktadırlar.

F tipi cezaevlerini protesto eylemlerine 100’e yakın bölücü örgüt sempatizanı derneğin katılmasının yanı sıra sözde ermeni soykırımı kararını alan Fransa’yı protestodaki sivil toplum örgütlerinin azlığı da dikkat çekicidir.

Yukarıda zikredilen sivil toplum kuruluşlarının ülkemizde zaman zaman yapmış oldukları eylemler incelendiğinde, ne yazık ki araya provokatörlerin de girmesiyle, sonuçları düşünülmeden yapılan ülkenin bekası ve demokratik sistemin devamını hedef alacak boyutlara varan sonuçlar doğurduğu görülmektedir.

Bu nedenle bu tür kuruluşların yöneticilerinin nitelikleri, kitlelerin yönlendirilmesi ve çoğulcu demokrasiye olumlu katkılar sunulması açısından büyük önem taşımaktadır.

Tarihe baktığımızda her dönemde Türk insanı organize ve teşkilatlı bir şekilde yaşama gayreti içerisinde olmuş, bu yaşama şekli Türk İnsanının benliğine sirayet ederek adeta onun karakteri haline gelmiştir.

Benliğimize sirayet eden teşkilatlı yaşama bizi güçlü görmek isteyenler tarafından zaman zaman suni rüzgarlar estirilerek dağıtılmaya çalışılmaktadır.

Ancak çağımız insanı hiçbir dönemde olmadığı kadar, örgütlü ve dinamik olmak zorundadır.

İçinde bulunduğumuz bin yılda olağanüstü değişiklikler yaşanmakta ve ülkeler arasında rekabet ekonomik savaş boyutlarına ulaşmış durumdadır.

Bu anlamda Milletimiz demokrasiyi oluşturan tüm güç unsurlarından hizmet beklemektedir.

Çözüm önce siyasilerin, aydınların, meslek mensuplarının ideoloji yerine fikir ve hizmet üretmeleridir.

Bununla birlikte; Toplumu oluşturan bütün sivil toplum kuruluşlarının tahriklere, ayrımcılığa, bölücülüğe kapılmadan milli menfaatleri ve manevi değerleri her şeyin üzerinde tutmaları zamanla yarışırcasına gece gündüz çalışmaları, her türlü israftan ve lüksten kaçınmaları ve birbirlerine karşı üzücü, kırıcı, ürkütücü davranışlardan şiddetle kaçınmaları gerekmektedir.

 

Hakkında admin

Check Also

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK / Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü-02.11.2023

AHİLİK VE KOOPERATİFÇİLİK Abdullah ÇAVUŞ/Anadolu Ahileri Kadın Kooperatifleri Birliği Genel Koordinatörü (02.11.2023) KOOPERATİF; “ortak ekonomik, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×